Patronum ve Karim

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Anal

Patronum ve Karim
Ben 34 yaşındayım , karım ise 29 .. Görücü usülü evlendik .. İş hayatında başarısızlıklarım evliliğimizde hep sorundu çünkü karımın gözü hep yükseklerdeydi.. Babamın mirasından kalan para bile bir apartmanın zemin katında , arka kapısı bahçeye açılabilen bir ev almıştım ama karım bunu da sevmemişti…

Birgün şirket beni azerbeycanda iş bağlamam için görevlendirdi . sabah erken saatte uçağım vardı ve karım yolculama zahmetinde bile bulunmadı.. havalanında bineceğim uçakta teknik sorun olduğu için yarına ertelendiği söylendi.. şirkete haber vermedim , evde kafa dinlerim diye ve eve döndüm , bahçe katına inip oradan girerim , hatta bahçeden bir gül koparıp karım uyurken ona uzatırım jest olur gibilerinden hayaller kuruyordum.. kapı pimapen tarzı olduğu için ses çıkarmadan açılabiliyordu , içeri girdim tam elimdeki bavulu yere bırakıp gül koparmak için dönüyordum ki , içerden kahkaha sesi yükseldi.. kalbim sıkıştı birden , soğuk soğuk terlemeye başladım.. sessizce koridordan yatak odasına doğru ilerledim , hafifce başımı eğerek yatak odasına baktığımda irkildim , patronum karımı altına almış sert bir şekilde sikiyor , karım ise onu sıkıca sarmış , ”hadi bebeğim , hadi bebeğim” diyerek daha da azdırıyordu.. hemen geri dönüp bavulumu bahçede çıkardım ve geri döndüm, tam yatak odasının karşısında ütü odası olarak kullandığımız yer vardı , oraya geçip kapının arkasından seyretmeye başladım.. bir yandan kıskançlık duymaya bir yandan da zevk almaya başlamıştım… patronum iyice karıma girip çıktıktan sonra içinden çıktı ve göğüslerine boşaldı , karımın zevk inlemelerini 4 yıllık evliliğimizde bu kadar duymamıştım.. banyoya geçtiler , orada da iş bitiriler diye düşünürken patronum yatak odasına geri döndü , bir kaç saniye sonra da karım yanına gitti , patronum doymadım ben diyerek aletini karımın eline verdi , karım biraz okşadıktan sonra ağzına aldı ve sömürmeye başladı , oysa ben ne zaman istesem bunu tiksinirdi ama patronumun aletini özenle yalıyordu . Patronum bir yandan parmaklıyordu.. Karımı domaltı ve içine girdi , karım ”sik beni sik beni aşkım” diyordu.. daha sonra patronum uzandı ve karım üstüne çıktı . Patronum bir yandan memelerini sıkıyor , bir yandan kalçalarına vuruyordu . Karımın zevk sesleri evi sarmıştı.. Patronum onu bir çevirişte altına aldı ve bacakları omuzuna koydu.. inanılmaz sert vuruyordu.. Sonra içinden çıktı ve karımın ağzına vererek , ağzına boşaldı… Kalkıp banyoya geçtiler ben de o sırada sessizce arka kapıdan çıktım .. Azerbeycan dönüşü terfi aldım… Karımın orospuluğu sayesinde oldu..

Bir daha ki macera da görüşmek üzere sağlıcakla kalın

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Resmen Yarak Hastası Oldum! (5)

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Amateur

Resmen Yarak Hastası Oldum! (5)
Aradan bir haftaya yakın zaman geçmesine rağmen Eyüp’ten evle ilgili bir haber alamamıştım. Ben Hamit abinin yaratabileceği zor durumdan kurtulmak için acele ediyordum, ama Eyüp’e durumumu da tam olarak anlatamadığımdan da ısrarcı olmak istemiyordum.

Bu arada yine amım karıncalanmaya başlamıştı. Sevişmem, amımı güzelce siktirmem lazımdı. Bu sefer önceliği Eyüp’e verecektim. Akşam onunla buluşup sevişecektim, hem ev işini de konuşurum diye düşündüm. Aradım, telefonunu açmadı, mesaj attım akşama buluşalım diye. Sonra da evi toparladım, kendi bakımımı yaptım. Akşama her şey hazır olmalıydı. İşlerimi halledip giyinmeye koyuldum. İnce bir sutyen taktım, çünkü Eyüp öyle seviyor, elini attığında göğüslerimi hissetmek istiyormuş. Ona uygun bir tanga külot giydim. Dizim hizasında bir etek ve gömlekle tamam olmuştum, üzerime parkamı alıp evden çıktım, işe gittim. Bir ara Eyüp aradı, derste oluğu için telefonuna bakamamış, “İş çıkışına gelirim.” dedi.

İşyerinde akşamı zor ettim. Arkadaşlarım takılıyordu, “Kız ne yangın çıktın sen! Esk**en sessiz sakin bir şeydin, birden yaşama sevinci geldi, meğer senin ilacın belliymiş!” diye. Tabi onlar benim sadece Eyüp’le seks yaptığımı düşünerek böyle diyorlardı. Birkaç hafta önce bana böyle birşey söyleseler bir daha yüzümü kaldırıp onlara bakamazdım, ama şu an onlarla beraber gülüp, esprilerine katılıyordum. Benim seksle böylesine içli dışlı olmam genel olarak yaşantımı da etkilemiş, okulda ve işyerinde de daha neşeli ve canlı birisi olmuştum, kıpır kıpırdım. Sadece kızlara karşı değil tabi erkeklere karşı da tavırlarım daha rahat ve samimiydi.

Akşam Eyüp göründü. Kızlara her ne kadar susun desem de, esprileri Eyüp’e kadar duyurdular. Hatta kızlardan biri, “Enişte, şu kızı ihmal etme, bak senle birlikte olduğu zaman yüzü gülüyor!” dedi, o daha lafını bitirmeden diğer kızarkadaşım, “Birlikte olmak derken?” deyince, kahkahayı basarak kaçtılar. Neyse, biz çıktık. Eyüp, “Ne oluyor?” diye sordu. Ben de anlattım, “Son zamanlarda daha neşeli ve canlıymışım, onlardan bunun altında yatan nedenin sevişmek olduğunu söylüyorlar!” dedim. Eyüp, “Öyle mi peki?” diye sordu. “Bilmem, akşam bir deneyelim, sabaha daha neşeli olursam ondandır!” diye cevap verdim, gülüştük.

Yemeği dışarda yiyelim, evde yemekle uğraşmayalım diye kararlaştırdık ve bir Fast Food restoranında birşeyler yedik. Eyüp sanki biraz durgun gibiydi. Ben onu güldürmeye çalışıyordum. Acaba evle ilgili konuda arkadaşları olumsuz cevap verdiler de bana birşey diyemiyormuydu? O yüzden olabileceğini düşünüp ev konusu hiç açmadım. Benim eve gitmek için yola çıktığımızda aklıma kötü kötü şeyler gelmeye başladı. Ya Hamit abi beni kolluyorsa, orda sarkmaya, laf atmaya kalkarsa, ya da eve gelecek olursa ne yaparım diye. “Aşkım, bizde rahat ederiz ama, sana anlattığım gibi millet bizi görürse sıkıntı çıkarırlar, Hamit abi de sanki bana o serserilere ben yüz veriyormuşum gibi tavırlı davranıyor bu aralar. Bize gitmesek mi?” dedim.

“Ne yapacağız ya peki?” dedi. “Size geçelim!” dedim. Eyüp, “Evde çocuklar var, bilseydim gündüzden bir ayarlama yapardım…” dedi. Ben de, “Olsunlar, biz senin odanda olmayacak mıyız? Sanki bizde olsak da ne yaptığımızı bilmiyorlar mı?” diye cevap verdim. “Aynı şey değil!” dedi. Haklıydı, ama ben evime gidip Hamit abi riskini alamazdım. Biraz daha kritik yaptıktan sonra onlara gitmeye ikna oldu Eyüp.

Ev arkadaşları Osman ve Burak iyi çocuklardı, arada evlerine gittiğimde güzel ve keyifli muhabbetler ediyor, kağıt oyunları falan oynarlarken onlara katılıyordum. Hatta beceremesem de PS oynamışlığım bile var. Cinsellikle ilgili haklarında birşey bilmiyorum, benim olduğum ortamda bu tarz muhabbetler hiç olmadı. Ama şimdi beni heyecan bastı. Otobüste ve sinemada sikilmemden çok da zevk aldım, ama onlar beni tanımıyordu, bir daha da karşılaşma olasılığımız yok denecek kadar azdı. Ama bu gece Osman ve Burak yan odada iken ben Eyüp’le sikişecektim ve sabah kalktığımızda bana bakarlarken belki de (hatta belki değil, mutlaka) benim gece sikiştiğim akıllarında olacak, belki de o halde hayal edeceklerdi yüzüme bakarken.

Bu inanılmaz derecede utanç verici bir durum olurdu benim için. Bir an yanlış mı yaptım oraya gitmekte ısrar ederek diye düşündüm. Ama bir o kadar da tahrik edici bir durumdu ki bu, orospuluğum yine baskın gelmişti. Şimdiden ıslanmaya başlamıştım. Bu arada Eyüp, “Evdekilere haber vereyim, bari ortalığı toparlasınlar!” dedi. Ben de, “Boş ver milleti uğraştırma, biz aşk yuvamıza geçeriz direkt, milleti rahatsız etme!” dedim. O yine de mesaj yazdı geliyoruz diye.

Neyse eve vardık, çocuklar salonda TV başındaydılar. Selamlaştık, biraz oturduk, ama ben birazdan sikileceğim ve sırf bunun için burada olduğum fikriyle heyecanlıydım. Biraz tedirgindim, sanırım herkes o anki oturmanın nezaket icabı olduğunun farkındaydı. Onlarda da bir an önce millet işine baksın havası vardı. Herkes herşeyin farkında, ama kimse birşeyden haberi yokmuş gibi rol yapıyordu. Eyüp de birşey demiyordu. Ben de ilk kalkmak istemiyordum kudurmuşluğumu resmen belli etmemek için…

Neyse ki Osman durumu kurtardı, “Ben odama geçiyorum, biraz yorgunum, kusuruma bakma Elif, başka zaman telafi ederiz…” diyerek ayaklandı. Ben de, “Önemli değil, keyfine bak sen!” diye karşılık verdim. Biz de o hareketlenmede kalktık ve Eyüp’ün odasına geçtik. Ben parkamı çıkarıp yatağa uzandım, Eyüp üstünü çıkarıyordu. Pantolonu ve tişörtünü çıkarınca Boxerla kalmıştı. Biraz tedirgin gibiydi. “Aşkım gel!” deyip yanıma çağırdım. Yanıma uzandı, bu sefer ben ayağa kalktım. Ne oluyor der gibi baktı. Ben de, “Aşkım, biliyorum rahat değilsin, ama benden yana sıkıntın olmasın, sen bizde olsak nasıl olmasını istersen ben sana aynısını yaşatacağım!” diyerek rahatlatmaya çalıştım. Telefonundan bir müzik açmasını istedim, striptiz yapacaktım.

Müzik eşliğinde ben de soyunmaya başladım, yavaşça gömleğimin düğmelerini çözdüm, sonra eteğimin düğmesini çözüp fermuarını indirdim. Eyüp bir taraftan beni izliyor, bir taraftan Boxerinin üstünden sikini sıvazlıyordu. Eteğimi kalçalarımı kıvırarak aşağı düşürdüm, gömleğimi de havada sallayıp, çığlık atarak Eyüp’ün üstüne attım. Eyüp, “Ne yapıyorsun?” dedi, millet duyacak diye korkuyordu. Ama farkında olmadan şeytanı içime kaçırmıştı. Ben de yatağa Eyüp’ün üstüne uzanıp yanaklarını sıktım ve “Duysunlar aşkıııım!” diyerek dudaklarına yumuldum. Eyüp de karşılık verdi ve deli gibi öpüşmeye başladık. Dudaklarımı emiyordu. Vücutlarımız sarılıp birleştiği gibi dillerimiz de içerde yek vücut olmuştu.

Ne kadar zaman öpüştük bilmiyorum, bir müddet sonra ben Eyüp’ün boynundan aşağı öperek, göğüs uçlarını ısırarak Boxerine ulaştım. Önce Boxerin üstünden sikini biraz okşadım, sonra Boxeri aşağı doğru çektim ve sikini emmeye başladım. Az sonra Eyüp inlemeye başladı, zevkini almıştı, yatakta doğruldu ve “Harikasın aşkım!” diyerek saçlarımı okşamaya başladı. Ben öyle sanmışım, çünkü peşinden saçımdan tutup kasıklarına doğru bastırmaya başladı, sokabildiği kadarını sokmaya çalışıyordu ağzıma. Ben arada bir kafamı geri itiyordum, nefeslenmek için. Ama Eyüp, “Hadi aşkım, alırsın hepsini!” deyip tekrar bastırıyordu.

Yaklaşık 10 dakikalık saksonun sonuna doğru taşaklarını okşamaya ve onları da emmeye başladım ve Eyüp, “Ohhhh!” çekerek ağzıma boşaldı. Yutabildiğimi yuttum, kağıt mendille yüzüme taşanları temizledim. Eyüp, “Su getireyim…” diye odadan çıktı, ben de yatağa uzandım. Dışardan sesler geliyordu, sanırım Eyüp biryle konuşuyordu. Acaba millet bizi mi dinliyordu? Yoksa Eyüp yaptıklarımızı mı anlatıyordu?

Eyüp az sonra tekrar içeri geldi, elinde suyla. Ben hiç sormadım kimle konuştuğunu vs. Suyla ağzımda kalan dölleri de yuttum. Sıra Eyüp’teydi, o da durumun farkında olarak üzerime uzandı ve boynumdan ve öpmeye başladı. Buna oldum olası dayanamam zaten. Zaman zaman kulak memelerimi emip küçük ısırıklar atıyordu, ben inlemeye başlamıştım. O da yavaşça memelerime doğru indi, benim de yardımımla sutyenden kurtulduk ve memelerimi yoğurmaya emmeye öpmeye başladı. Harika gidiyordu. Sonra elini külotumun içine sokarak amımla oynamaya başladı. Ben öyle zevklenmiştim ki, çıldırmak üzereydim…

Sikini tutup, “Sok artık şunu, doldur içimi, sik beni aşkım noolur!” diye yalvarmaya başladım. “Tamam aşkım, sabırlı ol!” diyerek külotumu çıkarıp attı ve sikini amıma hizaladı. Sikini amımın dudaklarına sürtüyor, ama içime sokmuyor, beni iyice çıldırtıyordu. Bacaklarımı beline dolayarak kendime doğru çektim ve sikini içime aldım. “Oohhh!” diye inlemeyle böğürme arası bir ses çıktı ağzımdan. Siki içime tamamen girince Eyüp de gidip gelmeye başladı…

Bir müddet böyle siktikten sonra, beni domaltıp arkamdan amıma yerleştirdi ve pompalamaya başladı. En sevdiğim pozisyondu bu. Ben inlemelerimi artırarak, “Hadi sik beni erkeğim, daha derine, hepsini kökle!” diye seslenmeye başladım, zevkten kendimden geçmiştim. Eyüp sürekli, “Sus kız, millet duyacak!” diyordu. Ben de, “Duyarlarsa duysunlar, kökle içime, sik orospunu!” diye karşılık veriyordum. Baktı ki ben kendimde değilim, Eyüp de bana uydu ve götümü tokatlamaya başladı. “Al sana orospu, bunu mu istiyorsun?” diyerek sikini amımdan çıkarıp, kalçama şaplak atıyor, peşinden sikini sertçe amıma geçiriyordu.

Bu şekilde sikilmek zaten harikayken, bir de yan taraftan diğerlerinin bizi dinleyip seslerimizden ne halde olduğumuzu kafalarında canlandırdıklarını ve mastürbasyon yaptıklarını düşünmek seksten aldığım zevki katlıyordu. Kaç kez orgazm oldum bilmiyorum, ama dermanım kalmamıştı, “Yeteeer, bayıldım!” dedim. Ama Eyüp, “Ne oldu kız, ne biçim orospusun sen, bu kadar çabuk yorulur mu hiç orospu?” diye pompalamaya devam etti. “Bari pozisyon değiştirelim!” dedim. Ayaklarımdan aşağı çekerek yatağa yatırdı, aynı domalır pozisyon, sadece ayaklarım yerdeydi, yatağın kenarına domalmıştım. Ama belden yukarım yatakta olduğu içim ayaklarıma yük binmiyordu. Beni yormayan bir pozisyondu.

Eyüp arkama geçip pompalamaya devam etti. Tekrar gelmek üzereydim, yüzümü yastığa gömüp inlemeye başladım. Nihayet Eyüp de içime boşalarak üstüme yığıldı. Biraz sonra yatağa güzelce yerleşip sarılıp uzandık. Ona, “Aşkım bitirdin beni, harikaydın!” deyip yanağına bir öpücük kondurdum. Eyüp ise, “Doydun mu, devam edelim mi?” diye sordu. “Aşkım ben bittim, ama sen istersen senin için herşeyi yaparım!” dedim. Eyüp, “Ben de yoruldum, şimdilik yetsin!” dedi. Normalde duş almak isterdim, ama şimdi evdekiler ayaktadır diye vazgeçtim. Öyle sarılarak uyuduk.

Sabaha doğru çişim geldiği için uyandım. Üstümüzde birşey yok, ben yüzükoyun yatmışım, bir kolum Eyüp’ün göğsünde, bir bacağımda Eyüp’ün bacaklarının arasında, bacaklarım aralık, şekilde. Tuvalete gitmeliydim. Eyüp’ün tişörtünü üstüme geçirdim, altıma giyecek birşey bulamadım, bu saatte zaten kim olacak diye kapıya yöneldim. Kapı aralıktı, yani kapalıydı ama dili tutmuyordu. Kendiliğinden mi oldu, yoksa biz uyurken diğerleri açıp baktı mı, yoksa ta sevişmemizin başlından beri aralıktı da izlediler mi bizi, bilmiyordum. Bunları düşünürken, çişim acele etmem gerektiğini hatırlattı.

Sessizce salona baktım, hiç ses yoktu, hızlıca tuvalete gittim. Klozete oturdum, işerken düşünmeye başladım. Sabah ne olacaktı, gece yarağın zevkiyle bağırıp çağırmıştım, sabah yüzleşme gerçekleşecekti. Hem benim evde kalma işi ne olacaktı, evde kalırsam arkadaşlarıyla hep yüz yüze bakacaktım, sürekli kaçamazdım herhalde.

08:00’de dersleri başlıyordu, bunlar evden 07:00 gibi çıkacak olsalar bir saate falan kalkarlar diye bir hesap yaptım. Akşamın yerine puan toplamak için kahvaltı hazırlamaya karar verdim. Onlar kahvaltı yapıp giderler, ben de onlar çıkana kadar odadan çıkmazsam en azından bugünü kurtarırdım. Eyüp’e de evden geç çıkmak için bahane bulmam lazımdı.

Saat 06:00’ya geliyordu. İçeri gidip eteğimi giydim, kahvaltı hazırlarken kalkan olabilirdi. Mutfağa geçtim, evde olanlardan birşeyler hazırladım. Çayı koyup, ekmek aldım geldim. Sonra da Eyüp’ü uyandırdım, “Aşkım kalk, kahvaltı hazırladım, arkadaşlarını da kaldır, yapın kahvaltınızı!” diyerek. Biraz nazlanarak uyandı, kahvaltıyı görüp tekrar odaya geldi, “Aşkım harikasın, seni çok seviyorum!” dedi ve öptü. Ben üstümü çıkarıp yatmıştım tekrar. Bana, “Sen kahvaltı yapmıyor musun?” dedi. Ben de, “Siz çıkın, ben duş alıp sonra çıkarım, o ara biraz daha uyuyayım!” dedim.

Eyüp arkadaşlarını kaldırdı. Kahvaltıyı gören, “Ooooo!” çekiyordu. Aslında kahvaltıda gece ile ilgili ne diyorlardı merak ediyordum, ama yakalanırım diye de odadan çıkamıyordum. Boş verip yatağa uzandım.

Kahvaltılarını yapıp evden ayrıldılar…

[Elif]

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ev Arkadaşımın Türbanlı Annesi! (4) ALINTI

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Babes

Ev Arkadaşımın Türbanlı Annesi! (4) ALINTI
Serhat göründü ilk önce, hemen ardından da Meryem Hanım. İkisi de çırılçıplaktı. Yıkanmışlardı, Meryem Hanım elindeki havluyla saçlarını kuruluyordu. Serhat’ın inik haldeki yarağı kasıklarına geliyordu.

Serhat çekyata uzanırken Meryem Hanım bir süre daha kuruladı saçlarını, ardından o da Serhat’ın yanına uzandı. Birbirlerine sarıldılar. Serhat Meryem Hanımın götünün yanaklarını okşuyor, avuçluyordu. Meryem Hanımsa onun göğsünü öperken bir eliyle de yarağını kavramış okşuyordu. Sikişmiş, banyo yapmış, şimdi de ağır tempoda sevişiyorlardı.

Serhat Meryem Hanımın iri memelerini öpmeye, emmeye başladı az sonra. Kaba, iri elleriyse çıplak vücudunda geziniyor, kalçalarını, karnını okşuyordu sürekli. Meryem Hanım buna Serhat’ın yarağını sıvazlayarak yanıt veriyor, onun çıplak göğsünde dudaklarını gezdiriyordu. Yarağım gitgide sertleşmeye başlamıştı. İkinci postanın öncesinde kıvama getiriyorlardı birbirlerini.

O ara kapının vurulduğunu duydum. Kulaklığa rağmen ‘Güm güm!’ diye gelen sesler beni korkuya düşürdü. Kulaklığı çıkardım ve “E, Efendim?” dedim heyecandan kekeleyerek. Kapının arkasından gelen Meryem Hanımın sesiyle daha da heyecanlanıp telaşlandım. “Burak, tatlı yer misin?” diye soruyordu. “Bir saniye!” dedim ve videoyu durdurup ekranı kapattım hemen.

Pantolonun önünde çadırı dikmiştim. Beni bu halde görürse ne yapardım? Kapıyı açtım, ama arkasına geçtim, başımı uzattım. Elinde bir tabak sütlaç vardı. “Rahatsız etmedim İnşallah?” deyince, “Yo, yok, müzik dinliyordum…” dedim. “Söylemeyi unuttum. Sütlaç yapıp dolaba koymuştum. Dolapta gene var, almak istersen çekinme!” dedi tabağı uzatarak. “Çok teşekkür ederim, zahmet oldu size!” dedim jestine karşılık. “Yok canım ne zahmeti!” dedi gülümseyerek.

Dakikalar önce salonda bakışlarımdan rahatsız olmuş gibi görünürken, şimdi karşımda gülümsemesini anlayamadım. Ama bunun sebebini öğrenmem gecikmedi. Meryem Hanım, “Şey diyecektim, bu telefonu ben çözemedim, Cemil de anlamadı. Sen nasıl kullanıldığını biliyor musun?” dedi. “Tabii, bakarım!” dedim. “Tamam, sütlacını ye, ondan sonra!” dedi yine gülümseyip.

Yatağımın üzerine oturup Meryem Hanımın yaptığı sütlacı kaşıkladım. Çok güzel yapmıştı, afiyetle yedim. Ekranımda kadının Serhat’la sevişmesini izlerken bir anda karşıma elinde bir tabak sütlaçla çıkmıştı. Doğrusu ilginç bir durumdu. Yarağımın sertliği yaşadığım heyecan ve korkuyla geçmişti çoktan. Yuvasına çekilmiş köstebek gibi gözden kaybolmuştu bir anda.

Salona geçtiğimde Meryem Hanım çekyatta oturuyordu. Cemil görünmüyordu. “Cemil yok mu?” diye sordum. “Yok, dışarı çıktı, arkadaşıyla buluşacakmış!” dedi. Akşam vakti evde yalnızdık. Meryem Hanım eve geldiğinden beri ilk defa böyle bir durum yaşanıyordu.

Telefon elindeydi. Çekyatın yanındaki sandalyeye oturdum, ama Meryem Hanım, “İstersen böyle gel!” dedi yanını göstererek. Çok heyecanlıydım, Meryem Hanımla ilk kez böylesine yakınlık kuruyordum. Telefonu verirken yine parmaklarım parmaklarına değdi. Bembeyaz yumuşacık, etli parmak uçları bile içimi bir hoş ediyor, beni heyecanlandırıyordu.

Çok bilinmeyen bir markanın dokunmatik bir telefonuydu. Alışmak için biraz kurcalamak gerekiyordu. Ben telefonla uğraşırken Meryem Hanım dikkatle bakıyordu. Heyecandan ölecektim sanki. Dakikalar önce bilgisayarımın ekranında deliler gibi sikişen, sevişen kadın şimdi yanı başımdaydı. Hacı yağı denilen biraz ağır bir koku geliyordu üzerinden, ama rahatsız edici değildi. Aksine Meryem Hanıma çok yakışan bir kokuydu.

Neyse ki birkaç dakika içinde çözmüştüm telefonu. Nasıl kullanacağını gösterdim kabaca. Parmaklarını uzatıp, “Şuraya mı dokunmam lazım, şöyle mi olacak?” gibi sorular soruyordu telefon elimde olduğu halde. Pantolonun altında yarağımın hafif hafif sertleşmeye başladığını fark ediyordum. Kendime hakim olmaya çalışsam da yapamıyordum.

Sonunda telefonu Meryem Hanıma verdim. “Eğer anlamazsanız gene gösteririm!” deyince, “Allah razı olsun, çok sağ ol!” dedi. Ardından kalkıp mutfağa geçti. Az sonra elinde bir tabak sütlaçla geldi ve sehpanın üzerine koydu. Bolca tarçın dökmüştü üstüne. Tekrar yanıma otururken, “Al ye bakalım!” dedi işaret ederek.

Teşekkür edip sütlacı yerken, “Senin annen baban nerde yaşıyordu?” diye sordu. “Muğla’da!” deyince, “Ha Muğla’da tamam, Cemil söylemişti de unuttum, kusura bakma!” dedi mahcup bir edayla. Ne iş yaptıklarını sorunca anlattım. “Ben de bizim Sivas’la İstanbul’dan başka bir yeri bilmiyorum. Hoş, Sivas’ta da evin içindeyim akşama kadar, bir yere çıktığım yok. Aslında kadın terzisiyim, ama bizim herif sağ olsun çalışmamı istemiyor. Burada da aynı, gene değişen bir şey yok. Cemil’e söylüyorum, çıkar beni dışarı, gezelim biraz, hava alalım diyorum, ama dinleyen kim. Kendine kız arkadaş bulmuş bir tane, şimdi de onun yanına gitti zaten. Oğlum anasını unuttu!” dedi gülümseyerek.

Demek Cemil kız arkadaş yapmıştı. Haberim yoktu bundan. Ne diyeceğimi bilmediğimden susmak en iyisiydi. Sessizce sütlacı yiyip bitirince, “Gene var, getireyim mi?” diye sordu. “Yok, zahmet etmeyin…” dedim utangaçça. “Afiyet olsun!” dedi. Kısa bir sessizlik oldu, odama gidip gitmeme konusunda kararsızdım.

“Senin var mı arkadaşın?” diye sorunca, “Efendim?” dedim heyecanla. “Arkadaşın, yani kız arkadaşın var mı?” diye sordu bu kez. Meryem Hanım muhabbeti ilerletiyordu. Kalbimin atışları hızlanmaya başladı. “Vardı, ama ayrıldık!” dedim. “Bu zamanda kızlar da bir acayip. Esk**en erkekler kız peşinde koşardı, şimdi kızlar erkek peşinde koşuyor. Al bizimkinin bulduğu mesela. Çorum’dan gelmiş buraya okumaya, ama akşamın bu saatinde elin adamıyla dışarlarda geziyor!” dedi. “Öyle, zaman değişti!” dedim dediklerini onaylıyormuş gibi yaparak. Meryem Hanıma göre zaman değişmiş kızlar erkek peşinde koşuyordu, ama kendisi de kocasının olmamasını fırsat bilip aşığı ile çatır çatır sikişiyordu.

“Bana müsaade…” dedim ayağa kalkıp. “Sütlaç istersen dolaptan al, bir tencere yaptım!” dedi gülümseyerek. “Sağ olun!” diyerek odama geçerken, Meryem Hanımın sandığım gibi biri olmadığını anladım. Yanında kocası, oğlu veya Serhat varken benden çekinir görünürken, kimse olmadığında rahat hareket ediyor, çekinmiyordu. Pazar günü börekten yiyebileceğimi söylemesi, kendisini taksiye bindirmemi istemesi de bunun bir işaretiydi.

Kapıyı yavaşça kilitledim ve bilgisayarın başına oturdum. Ekranı açtım, kulaklığı taktım. Kaldığım yerden devam ettim izlemeye. Az önce içerde, yanımda oturan, kokusunu aldığım, nefes alış verişlerini hissettiğim Meryem Hanım şimdi yine Serhat’la sevişiyordu.

Serhat memelerini öpüyor, emiyordu sürekli. Meryem Hanımsa, “Daha hızlı, hızlı em!” diyordu Serhat’a. Onun kel kafasını, omuzlarını, sırtını okşuyordu. Serhat aldığı talimatla memelere iyice yumuldu, dili meme uçlarında geziniyor, ısırıyor, dişliyordu. Saatin gizli kamerası saniye saniye net bir şekilde kaydetmişti hepsini. Meryem Hanım tatmin olmamış gibi, “Hızlı em, daha hızlı!” deyip duruyordu yine.

Serhat’ın iri elleri bembeyaz, dolgun kalçasında, götünün üzerinde gezinirken, Meryem Hanım başını sağa sola çeviriyor, “Ihhh, ohhh…” diye diye hafiften inliyordu. Yarağım demir gibi olmuştu bile. Hemen pantolonu indirdim, bir elimi yarağıma atıp okşamaya başladım.

İki Meryem Hanım vardı. Biri salonda oturup oğlunun kız arkadaş edinmesinden şikâyet eden, diğeri ise kendini aşığının kollarına atan. İkisi de aynı kadındı. Biri ahlak, namus bekçisi rolünde iken, diğeri gerçek bir fahişeydi. Ve ben aynı anda ikisine birden şahit oluyordum.

Serhat üzerine uzandı Meryem Hanımın. Meryem Hanım dizlerinden büktüğü bacaklarını iki yana açarak aşığını kollarının arasına aldı. Serhat şimdi memelerine daha büyük bir saldırı başlatmıştı. Meryem Hanım onun kel kafasını, sırtını, belini zaman zaman da götünü okşuyordu. Serhat’ın gür sakalları yüzünde, yanaklarında, dudaklarında, memelerinde geziniyordu sürekli ve Meryem Hanım bundan rahatsızlık duymuyor, aksine çok mutlu oluyordu.

Bir süre sonra Serhat doğruldu ve ayağa kalktı. Elini yine pantolonuna ve cüzdanına attı. Az sonra, “Hassiktir!” dedi cüzdanın içine bakarak. Başka kondom yoktu anlaşılan. Meryem Hanım, “Yok mu?” diye sorunca, “Yok!” dedi Serhat. “Ne yapacağız?” dedi Meryem Hanım. Serhat, “Ne olacak, daha önce kondom mu vardı, böyle yapacağız!” deyince, Meryem Hanım, “Olmaz, daha önce de böyle yaptın, sonra gördük sonucunu!” dedi. Ne olmuştu ki?

“Korkma, boşalmam içine!” dedi Serhat, ama Meryem Hanım ikna olmuyordu. Serhat, “Ne yapalım şimdi sana, içine boşalmam diyorum, anlamıyor musun? Çok istemiyorsan götten ver o zaman!” dedi sert bir sesle. Bunu duyunca heyecanım daha da arttı. Yoksa Serhat Meryem Hanımı götünden mi sikecekti? Meryem Hanım götünden de mi veriyordu Serhat’a?

Ancak Meryem Hanımın, “Sen git karını götünden sik!” demesi ile hevesim kursağımda kaldı. Bu sözlere Serhat’ın cevabı, “Verse de siksek!” oldu. Meryem Hanım doğruldu çekyatın üzerinde ve “Bak, bir daha şu lastik olmadan gelme buraya. Allah göstermesin geçen sefer gebe kaldım, gördün başımıza gelenleri, kalkıp benim başımı yakma gene. Dikkat et, boşalmadan önce çıkart hemen!” dedi. Demek Serhat’tan hamile kalmış ve büyük ihtimalle de çocuğu aldırmıştı. Duyduklarıma inanamıyordum.

Serhat, “Tamam tamam, korkma sen, ben tutarım kendimi!” dedi başını sallayarak. Ardından, “Sen üstüme çık!” dedi ve çekyata uzandı sırt üstü. Yarağı sertleşmiş kalın bir sopa gibi havaya dikilmişti. Meryem Hanım bir süre bu sopayı sıvazladı eliyle, kısa bir süre de ağzına alarak emdi, yalayıp parlattı. Kalbim yerinden fırlayacakmış gibi atıyordu. Az sonra Meryem Hanım çekyatın üstüne çıktı, her iki ayağını Serhat’ın kalçalarının yanına koydu ve yarak altında kalacak şekilde çömeldi.

Nefesimi tutmuş izliyordum. Yarağımdan zevk sıvıları gelmeye başlamıştı yine. Meryem Hanım eliyle Serhat’ın yarağını kavradı ve amına hizaladı. Kocaman yarak amına girmeye başlarken gözden de kayboluyordu. Sonunda Serhat’ın yarağı Meryem Hanımın amında kaybolmuştu. Koca yarağı tamamen amına almıştı Meryem Hanım.
Bir süre oturur, daha doğrusu işer gibi çömelir vaziyette kaldı Meryem Hanım. Ardından götünü ileri geri hareket ettirmeye ve yaylanmaya başladı. Bu anlarda, “Immm, ohhh, ayyy…” diyerek gözlerini kapatmış halde kendinden geçmiş aldığı zevki gösteriyordu.

Dizlerinden tutmuş oturup kalkmaya başladı yarak amında olduğu halde. Serhat ise onu belinden tutmuş destekliyordu. “Böyle daha güzel!” dedi Meryem Hanım az sonra. Serhat, “Sana spiral taktır dedim, anlatamadım!” dedi. Ama Meryem Hanımdan cevap gelmedi bu sözlere. Öne doğru eğildi az sonra, ellerini Serhat’ın çıplak, kıllı ve geniş göğsüne attı. İleri geri yaylanıyor, götünü kaldırıp indiriyor, yarak amına girip çıkıyordu sürekli.

Serhat’ın elleri dolgun vücudunda, memelerinde, götünde geziniyor, sarkan memelerini deli gibi emiyor, öpüyordu. Çekyatın gıcırtıları geliyordu kulağıma. Meryem Hanım altta olduğu gibi üstte de uzmandı, erkeğini mutlu etmesini biliyordu.

Hareketleri, yaylanmaları gittikçe hızlanmaya başladı. İniltileri de çoğalıyordu. Terlemiş, ıslanmış amından osuruk sesine benzer sesler gelmeye başlamıştı. Serhat’ın demirden yarağı amının duvarlarını dövüyordu devamlı ve bu halinden çok memnundu. Öne doğru biraz daha eğilince götü tümsek yapıp havaya dikildi. Bu anda Serhat alttan güçlü, sert ve seri şekilde pompalamaya başladı. “Ohhh, ohhh, ımmmm, ahhhh, evet, ahhh, evett, devam ettt, uhhhh, sik, ohhh, sik!” demeye başlamıştı Meryem Hanım.

Serhat’ın güçlü yarak darbeleriyle etli göt yanakları şiddetle löpürdüyordu. Amından gelen osuruk benzeri seslere ‘Şap, şap, şap!’ şeklindeki pompalama sesleri karışıyordu. İri memeleri de aynı göt yanakları gibi sallanıyordu. Çekyatın gıcırtıları ve çatırtıları her geçen saniye daha da artıyordu.

Serhat’tan yine ayı gibi sesler çıkmaya başlamıştı. Meryem Hanım vahşi bir boğanın üstündeki Rodeocu gibi havaya zıplıyordu. Serhat kaba elleriyle onu sıkıca sarmamış olsa tavana zıplayıp başını vuracaktı sanki. Çılgın bir sikişme daha yaşanıyordu, artık kendimi ekrandaki sikişmenin seyrine bırakmıştım. Yarağımı okşuyordum sürekli, zevk sıvıları akmaya, elimi ıslatmaya devam ediyordu.

Derken Serhat Meryem Hanımı yarağı amında olduğu halde güçlü kollarıyla sıkıca tuttu ve dönerek altına aldı bir güreşçi gibi. Hemen ardından da bacaklarını tutup omuzlarına attı ve belinden sıkıca kavrayarak temposunu hiç değiştirmeden sikmeye devam etti.

Var gücüyle pompalıyordu Meryem Hanımın amına. Yarağı hızlı ve sert şekilde girip çıkıyor, Meryem Hanımın memeleri her yöne deliler gibi sallanıyordu. Çekyatın gıcırtıları daha da artmıştı. Meryem Hanım ellerini arkaya doğru atmış çekyatın kolundan tutuyordu. Başı ise yere düşen minder nedeniyle çekyatın koluna vurup duruyordu.

“Ayyy, yavaş, ahhh, yavaş ol, ıhhh!” demeye başlamıştı. Serhat kendini kaybetmiş halde öküz gibi sikiyordu Meryem Hanımı. Kadının yüzünde acı ile zevki bir arada görüyordum. Serhat boşalacak gibi görünmüyordu hiç. Yarak darbeleriyle beraber Meryem Hanımın bacakları yaylanıp duruyor, çok güçlü ‘Şap, şap, şap!’ sesleri beynimin içinde patlıyordu.

Serhat bu pozisyonu da çok devam ettirmedi. Meryem Hanımın amından çıktı bir anda ve ayağa kalktı. Meryem Hanımı elinden tutup kaldırırken, “Ne yapıyorsun?” dedi Meryem Hanım. “Gel şöyle!” dedi Serhat sabırsızca. Yarağı sopa gibiydi yine. Bir anda Meryem Hanımı kalçalarından tutarak havaya kaldırdı. İnanılmaz güçlü bir adamdı.

Meryem Hanım kollarını onun boynuna dolarken Serhat hızlı ve seri hareketlerle Meryem Hanımın amı ile yarağını buluşturdu. Bu şekilde onu ayakta sikmeye başladı. Saatin yani kameranın tam karşısında muhteşem bir sikiş filmi çektiklerinden habersizlerdi. Serhat güçlü kollarıyla Meryem Hanımı yukarı aşağı kaldırıp indiriyor, yarağını amının en derinlerine kadar köklüyordu. Meryem Hanımın uzun siyah saçları rüzgârdaymış gibi dalgalanırken, “Ahhh, ahhh, ımmm, ohhh, uhhh!” sesleri dudaklarından dökülüyordu.

Şiddetli ‘Şap, şap, şap!’ sesleri geliyordu yine. Bu muhteşem çılgın sikiş devam ederken bir anda bir telefonun çaldığını duydum. Çalan Meryem Hanımın telefonuydu. Deliler gibi aşığının kollarında sikişirken çalıyordu telefonu, ama Meryem Hanım bunun farkında değildi o anda. Telefon uzun uzun çalıp sustu, ama sikişmeleri devam ediyordu.

Serhat ayaklarını iki yana ayırmış, sağlamca basmıştı yere ve üzerinde 70-75 kiloluk bir yük varken bile yerinden kıpırdamıyordu. İri yarağını Meryem Hanımın tatlı amına sokup çıkartıyor, aldığı zevki ayı gibi, öküz gibi böğürerek sesler çıkartarak açığa vuruyordu.

Artık kendimi tutacak durumda değildim. Bir anda deli gibi sarsıla sarsıla boşalmaya başladım. Döllerim dikilmiş yarağımdan havaya sıçrarken, yaşadığım mutlulukla kendimden geçmiş gibiydim. Ekrandaki Serhat’ın çıkardığı sesler de boşalmaya yaklaştığını gösteriyordu. Derken bir anda Meryem Hanımı iyice havaya kaldırdı, devasa yarağı kadının amından çıkarken Meryem Hanımı indirdi yere. Meryem Hanım ayakları yere değer değmez bir anda Serhat’ın önünde dizlerinin üzerine çöktü ve az önce amına giren yarağı ağzına alarak somurmaya başladı.

İki eliyle kavradığı yarağı deli gibi sıvazlıyor, ağzının, boğazının en derin, uç noktalarına almaya çalışıyordu. Bu anlarda başı ileri geri, sağa sola hareket ediyordu. Serhat’ın iri yarağının yanağında yaptığı şişliği rahatlıkla görebiliyordum. Serhat ise çok mutluydu, “Yala, yala benim orospum, yala!” deyip duruyordu Meryem Hanımın saçlarını çekiştirirken.

Ve saniyeler sonra Serhat kurbanlık bir dana gibi böğürürken Meryem Hanımın ağzına boşalmaya başladı. Meryem Hanımın başını iki yanından sıkıca tutmuş yarağını ağzının içine sokup çıkartıyor, onu adeta ağzından sikiyordu. Meryem Hanım kendini geriye atmaya, kurtulmaya çalışsa da yapamıyordu. Öğürüyor, boğulur gibi sesler çıkartıyordu.

Evet, Serhat onu yarağıyla boğuyordu gerçekten de. Meryem Hanım çaresiz, zavallı bir haldeydi. İki elini havaya kaldırmış, Serhat’a durmasını, yapmamasını işaret ediyordu, ama Serhat onu dinleyecek, duracak halde değildi. Onu ağzından sikmeye devam ediyordu. Ağır çekime aldım videoyu ve zoom yaptım Meryem Hanımın yüzüne doğru.

Gözlerinden akan yaşları gördüm. Yanaklarından süzülen gözyaşları büyük bir keyifle, zevkle başlayan sikişmenin ağlama ile final yaptığını gösteriyordu. Yüzündeki çaresizlik ve acı daha bir belli oluyordu bu görüntülerde. Yeniden normal şekilde izlemeye başlarken Serhat yarağını çıkardı Meryem Hanımın ağzından.

O anda güçlü öğürtüler çıkartmaya başladı Meryem Hanım ve hemen ayağa kalkıp içeri doğru koştu. Tuvalete girmiş, kusuyordu. Serhat ise Meryem Hanımın çıkardığı kırmızı gömleği ile yarağını sildi. Halının üzerine bir miktar dölü akmıştı, onu da eğilip silerken Meryem Hanımın içerden ettiği küfürler geliyordu kulağıma.

“Orospu çocuğu, Allah belanı versin, siktir git buradan, defol. Sen git ananın amını sik, orospunun doğurduğu, şerefsiz piç!” diyordu. Serhat ise Meryem Hanımın ettiği küfürleri duyuyor, ama sadece gülümsüyor, başka bir şey demiyordu.

Üzerini giyindiğinde Meryem Hanım halen tuvaletteydi. Az sonra görüntüye Meryem Hanım da girdi. Elinde beyaz bir el havlusu vardı, ağzını siliyordu. “Orospu çocuğu, siktir git buradan, çık dışarı, defol. Sen beni karın mı zannettin lan, siktir git, şerefsiz piç!” dedi öfkeyle. Serhat ise bu sözlere pis pis sırıtarak karşılık veriyor, tek kelime etmiyordu.

Serhat görüntüden çıkarken sesi geldi. “Bu poşetin içinde telefon var!” dedi, ardından da kapının sertçe kapanma sesi geldi kulağıma. Meryem Hanım çekyata oturup sağına soluna bakarken Serhat’a küfretmeye devam ediyordu. Güzel başlayan iş sonunda boka sarmıştı.

Sonraki görüntülerde Meryem Hanım çırılçıplak bir halde salona geldi. Yıkanmış, kurulanmıştı. Elinde kırmızı bir külotla sutyen vardı. Külot ve sutyeni giydikten sonra üzerindeki siyah eteğini giydi, Serhat’ın döllerini sildiği kırmızı gömleğini görünce gene ağır küfürler savurdu Serhat’a. Az sonra görüntüye girdiğinde çiçekli bol gömleği vardı üzerinde. Salonu topladı, çekyatı düzeltti. Serhat’la sikişirken çalan telefonunu aldı eline, az sonra biriyle konuşuyordu. Konuştuğu kocası Hamit beydi.

“İyiyim, sen nasılsın? İçerde bizim oğlanın odasını topluyordum duymadım. Nasıl gidiyor işlerin? Ne zaman dönersin? İyi, tamam, hadi Allah’a emanet ol, görüşürüz!” diyerek kısa bir konuşma yaptı kocasıyla. Zavallı adamcağız gerçekten de karısının oğlunun odasını topladığına inanmıştı. Oysa gerçekleri bilse ne yapardı kim bilir?

Görüntüden kayboldu, yeniden geldiğinde Serhat’ın dediği poşet elindeydi. Ardından görüntüden çıktı, Cemil’in oda kapısının kapanma sesi geldi peşi sıra. Saat 12:00 olmuştu.

Bunun haricinde olan görüntüler bir şey değildi. Video dosyasını bilgisayarıma kesip yapıştırdım. Hafıza kartını yeniden saate takmam gerekliydi. Kalktım, her yanım dölle kaplanmıştı. Halının üzerinde de vardı. Külotumla sildim dölleri. Yeni bir külotla eşofmanlarımı giydim.

Yavaşça kapıyı açtım. Salondan televizyonun sesi geliyordu. Saat onu geçiyordu. Yavaşça salona ilerledim. Meryem Hanım oturmuş dizilerden birini izliyordu. Beni görünce toparlandı, başındaki türbanını ve eteğini düzeltti. Az önce izlediklerimden çok farklıydı bu haliyle. Acaba Serhat’la yine sikişecek miydi, onu eve çağıracak mıydı? Bana gülümserken düşündüklerim bunlardı. Belki de bana karşı böyle yakın ve iyi davranmasının sebebi Serhat’la yaptığı kavgaydı.

Ne olursa olsun bu kadına ilgi duyduğum gerçekti. Alev alev yanan bir ateş vardı içinde, o ateşten ben de yararlanmak istiyordum. Onun ateşiyle ruhumu ve bedenimi ısıtmak, kendimden geçip coşmak istiyordum.

Cemil kız arkadaş edinmiş ve annesini Meryem Hanımın dediği gibi unutmuş, geri plana atmıştı. Meryem Hanımsa bu durumdan memnun değildi. Serhat’la da kavga etmişti. Koca İstanbul’da en yakınındaki erkek olarak ben kalmıştım. “Seviyor musun bu diziyi?” diye sordu. “Dizilerle pek aram yok!” dedim yanıt olarak. Kumandayı uzatıp, “Al, istediğini aç istersen!” deyince, “Yok, önemli değil, siz izleyin!” dedim.

Sandalyeye oturdum, yanına oturmaya cesaretim yoktu çünkü. “Eğer rahatsız ettiysem içeri geçerim?” dediğimde, “Estağfurullah, burası senin evin, ben sonuçta misafirim!” dedi. “O ne demek, olur mu öyle şey!” dedim. Oluşan sessizlikte ikimiz de diyecek bir şey bulamıyorduk.

“Eğer isterseniz haftasonu dışarı çıkalım, Cemil de gelir, dolaşırız?” dedim ürkek bir sesle. “Valla iyi olur, ben de çok bunaldım burada!” dedi, dünden razıydı. Korkak davranmama gerek yoktu, bunu anladım. Ben adım attığımda Meryem Hanım da bir adımla karşılık veriyordu. Bana orospu çocuğu dediği zamanlar çoktan geride kalmıştı.

Bir süre daha oturduk öylece. Ardından Meryem Hanım ayağa kalktı ve “Allah rahatlık versin, hayırlı geceler!” diyerek içeriye yatmaya gitti.

Hafıza kartını yeniden saate taktım. Bir sonraki kayıtta acaba bir şeyler olacak mıydı çok merak ediyordum…

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Erasmus Fenaa 2

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Amateur

Erasmus Fenaa 2
Kiza yaklasmanin vakti gelmisti. “Gec gelmeni nasil talafi edecekmissin bakalim?” diyerek pasi verdim.
Kiz: “Iste boyle!” (Bir anda ustume tirmandi ve kucagima oturdu)
Ben: Telafi icin iyi bir baslangic ama yeterli degil.
Kiz: Dedigin gibi, bu bir baslangic. Ozrumu kabul ettirmesini bilirim. (Benim kalkmis sikimi oksamaya basliyor.)
Ben: Baslasan iyi olur. Bu gece uzun surecek, demedi deme. (Operek kizi asagilara cekiyorum, pantolonumun dugmelerini actiriyorum. Kiz gulerek dedigimi yapiyor ve boxer uzerinden yavasca oksuyor.)
Kiz: Bekledigimden buyuk acikcasi.
Ben: Seni bu gece bekleninin otesinde sikeceğim.
Kiz: Nasil olacak o?
Ben: Beklenenden sert olacak.
Kiz: Baslayalim o halde!
Buradan sonra kiz saksoya basladi. Oncelikle ben sirt ustu uzanirken yalamaya basladi, bir sure akisina biraktim. Baktim is yavasliyor, ayaga kalkip yataga bir bacagi koyup bacaklarimi actim. Kizi yatakta dizleri ustunde birakip agzina verdim. Hizli hareketlerle derine inmeye basladim. Kafasini geri cekmeye basladi ama ceker cekmez tekrardan agzina aliyor, derini gitmeye calisiyordu. Bir sure basarisiz oldu. “Kusacak gibi oluyorum, gercekten buyuk sikin var” dedi. Bunun uzerine banyoya gidip orada agzina almak istedigini, orada kussa da sorun olmayacagini soyledi, gitmek icin izin istedi. “O halde seni banyoya goturmek sart” diyerek banyoya gectik. Kuvete girdik, yine dizlerinin ustune oturttum kizi, agzina vermeye basladim. Kisa sure sonra ellerini beline koyup “Sadece agzini kullan” emrini verdim. Buradan sonra kizin agzina amcik niyetine sokup cikarmaya ve derine gitmeye basladim. Kiz oksurdukce daha da sert soktum, tabii kizin kusmasi gecikmedi. 3 bira ictikten sonra banyoda sakso boyle olmaliydi iste. Kizin kendini temizlemesine izin vermeden agzini sikmeye devam ettim. Oksurdukce derine girmeye calistim. Benim 20lik sikin 17si bogazina kadar girip ciktikca kiz kusuyordu. Ellerini belinden cekip sikimi tutunca “El yok demistim” diyerek butun sikimi bogazina sokup bastirdim. O anki ogurme sesi mukemmeldi. Kizin yuzu kipkirmizi kesilene ve agzindan kusmuk tasana kadar sikimi bogazinda tuttum, cikartinca yedigi ictigi ne varsa hepsi kuvete fiskirdi. Dogru duzgun nefes almaya basladiktan sonra daha once bu kadar derine sokabilen olmadigini, sakso ile kendisini kusturan olmadigini soyledi. “Cok zor ama zevkli” diyerek somurmaya devam etti. Bir sure sonra “Sert bir sekse hazir ol” diyerek kizi bir guzel yikadim, yataga firlattim. Prezervatifi agziyla sikime takti, biraz yaladi. Sacindan kavrayarak kafasini derinlere daldirip cikarttim. Artik sikme vakti gelmisti. Bu gece kizi sert sikmek istedigim icin direkt kopek pozisyonuna gectim. Prezervatife biraz krem istedi ama izin vermedim. Kaygan olana kadar sikime tukurttum ve kizi dort ayak yerlestirdim. Kiza “Keyfini cikar” deyip benim yirmiligi iceri yavasca saldim. Yarisina kadar girmistim ki kiz inlemeye basladi. Inlemesinin sebebi belliydi. O am daha once bu kadar uzun ve kalin bir sik yememisti. Resmen yara yara girmek zorundaydim. O derece dardi. O an geciktirici aldigim icin sevindim, aksi takdirde bu ama bir erkek 10 dakikadan fazla dayanamazdi. Her neyse, kilsiz amina girmeye devam ettim, sikin dortte ucu girdikten sonra kiz ahlamaya basladi. “Yastigi kullansan iyi olur, birazdan kokleyecegim” der demez kokledim. Yastiga uzanmaya vakti olmadan cigligi basti, ardindan yastiga gomulup gotunu daha da havaya kaldirdi. Yagsiz vucudundaki her kasi gorebiliyordum. Onumdeki o saglam kalcalari sert sert tokatladikca pompaliyordum. Kizin yastiktan gelen sesini duydukca aziyor azdikca daha da sert giriyordum. Kiz bir tur transa girmisti. Inleyip duruyor, bacaklari tir tir titriyordu. Ben ise acimaksizin girip cikmaya devam ettim, kizin ami sulandikca insani zevkten delirten bir ses ile kiza cakmaya devam ettim. Kiz kendine gelmisti. Sol eli ile bacagima dokunup “Cok iyi, cok iyi” gibi bir seyler mirildandi, eli ile bacagimi kendine dogru cekmeye basladi. Sert bir seri iatedigi belliydi. Icimden “amenna” deyip basladim seri bir sekilde sikmeye. Sporun ve hapin yardimiyla nefes nefese kalmadan bir 5 dakika boyunca tokatlayarak ve kizin amini dagitircasina siktim. Vicik vicik amini oyle bir genislettim ki benim siki cikarinca karain magarasinin dibini gorebiliyordum. Kiz doggy bitti sanirken gotunu daha da kaldirip ayaga kalktim. Kiz dort ayaktayken ustune binip at gibi siktim. Bu acidan yarak yememis olacak ki tuhaf tuhaf inlemeye basladi. O andan sonra kizi bosaltana kadar siktim. Icinden ciktigimda kizin hali komikti. Kendini yataga birakmis, gotu halen yukarida, amindan sular akiyor ve yatak ortuleri yerde surunuyor. Acinasi haline aldanmdan onune gectim ve agzina vermeye basladim. Kusacak bir seyi kalmadigi ici agzina verdikce oguruyor fakat kusamiyordu. Durumdan faydalanip diplerde gezinmeye basladim. Kiz kipkirmizi kesilene kadar agzindan cikarmiyordum. Kiz acayip yorgun gorunuyordu. Tabii butun gece barda calisip bir de altima girince olacagi bu 😉 Haliyle kiza bir mola vermek istedim. “Beni agzinla bosaltirsan mola verebiliriz, aksi takdirde bastan baslamam gerekecek” diyerek zamazingoyu agzina sertce verdim, ellerini geriye attim. Yaklasik 10 dakika boyunca kizin bogazini genisletircesine ogurtture ogurtture siktim ve boğazinin en derin noktasina bosaldim. O an unutulmazdi.
Kiz: “Hic bu kadar sert sikilmemistim”
Ben: “Bu daha baslangic!”
Kiz: “Devami da mi var?”
Ben: (Kizin got deligine dokunarak) “Bu sabah okulu asarsan gorursun.”
Kiz: “Senden korkulur!”

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Halil Ve Ensest Grubumuz

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Anal

Halil Ve Ensest Grubumuz
Başımdan geçmiş olan ilginç bir olayı yazmak istiyorum size.Halil 23 yaşında pasif bir arkadaştı.Daha önceden farklı zamanlarda 2 kez görüşmüştük.Halil çok azdığını ve hafta sonu anne ve babasının evde olmayacağını sadece ablası ve kardeşi olacağını onlarıda bi şekilde uzaklaştırıp görüşebileceğimizi söyleyince bende kabul ettim.

Hazırlıkları yapıp yola koyulup kısa sürede halilin evinin önüne gelip aradığımda evin müsait olduğunu söyledi.Hemen eve girip dairesine geldim.Kapıyı açıp beni içeri aldığı an birden dudaklarıma yumuluverdi.Biraz orda öpüştükten sonra odasına geçtik.Kardeşlerim gelmeden başlayalım deyip hemen beni soymaya başladı.Halil zaten kısmen soyunmuş üstünde tek boxerla duruyordu.Benide soyup hemen önümde diz çöküp oral sexe başladı.Azgınlığı kendini daha şimdiden belli etmişti resmen çünkü aletim ağzının içinde istekle kayboluyordu.Bir süre yaladıktan sonra yerden kalkıp önümde domaldı ve senin için hazırladım sikicim deyip tertemiz yapmış deliğini bana sundu.Deliğinde 1 kıl bile yoktu özenle hazırlandığı belliydi.Deliğinin yalanmasını pek sevmediğinden hafif kayganlaştırıcı döküp parmaklarımla genişletmeye başladım.Kısa sürede deliği eski esnekliğine geri dönmüş hazır hale gelmişti.Prezervatifi taktığım gibi halili yatağın üstünde 4 ayak pozisyonuna getirttim.Penisimi deliğine denk getirip yavaşça yüklenmeye başladım.

Benim yavaş hareketlerim halili daha da azdırmış sok şu yarrağını artık diye resmen önümde kıvranmaya başlamıştı.Madem bu kadar istiyorsun peki deyip yüklenmemle aletimin yarısını lap diye deliğine soktuğum an ahh diye inleme sesi geldi halilden.Ben belinden tutmuş o şekilde beklerken halil kendini bana yaslayarak geri kalan kısmıda soktu.Artık hepsi girmişti ve tempo zamanıydı.Hiç vakit kaybetmeden belinden aldığım güçle ardı ardına sert şekilde girip çıkmaya başladım.Halil her sokuşumda naralar atıyor süpersin, daha hızlı, parçala deliğimi gibi şeyler haykırıyordu.Halilin içinden çıkıp hemen ters döndürüp bacaklarını tutmasını söyledim.Ve tekrardan içine girip olanca hızımla sokup çıkartmaya başladım.Hareketlerim iyice hızlanmış bir yandan vücut temas sesi bir yandanda halilin bağırtıları eşliğinde halilin deliğini sertçe dağıtıyordumki halil bir hamlede beni itti.

Ben ne oluyor dememe kalmadan halil kapıya doğru bakıp çık dışarı diye bağırınca arkamı dönmemle kapıda ablasını gördüm.Hemen elimle önümü kapattım.Ablası hani bırakmıştın herşeyi konuşmuştuk biz artık bu hayatı yaşamayacaktın deyince halilde olmuyor istedim ama bu zevkten vaz geçilmiyor lütfen çık dışarı diye tekrar ablasına söylendi.Ablası bana dönüp o meşhur sikicisi sensin sanırım deyince ben sessiz kalıp birşey diyemedim.Ben gideyim deyip eşyalarımı giymeye başladım.Halil bana sen dur geliyorum ben deyip ablasınıda alıp odadan çıktılar.Ben afallamış halde giyinmiş odada halili beklerken halil tekrar döndü.Kusura bakma böyle olsun istemezdim izninle gideyim deyip kalkmaya çalıştığım an elimden tutup gitme anlatacaklarım var dedi.

Ve söze başladı.Ablamın adı nesrin 28 yaşında duldur.8 ay önce eşinden boşandı.Beni kardeşimle sex yaparken yakaladığından beri gaylığıma dair herşeyimi bilen tek kişidir.Nasıl yani kardeşindemi gay deyince evet 17 yaşında oda ve defalarca kez sex yaptık onunla.Taki ablam boşanıp bizimle kalmaya başlayana kadardı.Oda aktifmi diye sorunca aktif ağırlıklı bazen bana gelen partnerlerimle a+p olarak sex yaptığıda oldu dedi.Ablam bizi yakaladığında konuşup 2 kardeş söz vermiştik ablama bırakmak için.Eğer bırakmazsak bizi babama söyleyeceğini falan söyledi yaklaşık 10 dk ya yakın süre konuştuktan sonra ben duruma çok üzüldüğümü isterse ablasıyla konuşabileceğimi dediğim an halil bana dönerek konuşmak değil senden başka birşey istiyorum deyip ablasını çağırdı.Nesrin zaten kapının ordaydı ki o an kapıyı açıp içeri girdi.Karşımda inanılmaz güzellikte üstünde sadece sütyen ve tangası olan bir hatunu gördüğüm an halilin istediği şeyi anlamıştım.Halil ablasının bir şartla ailesine söylemeyeceğini oda onunlada sex yapmam karşılığında deyince ben nasıl olur dedim.Nasılı varmı o kalın aletinle bana da zevk verdireceksin diyen nesrin bir anda önüme gelip penisimi okşamaya başladı.

Ben daha şaşkınlığımı atamadan halil beni yatağa uzatmış nesrin ise pantolonumu çıkarmaya başlamıştı bile.Bu dakikadan sonra bende olaya kendimi kaptırmış altımı tamamen soymuş olan nesrini çekip üstüme doğru uzattım.Elimle kopçayı çıkartıp o dolgun ve dik göğüsleri karşıma aldığım gibi yalamaya başını ısırmaya başladım.Nesrin halile bizi yanlız bırak deyince halil partnerimi verdim ama odadan çıkmam izlemek hakkım dedi nesrinde kabul edip başımı göğüslerine daha da sertçe bastırmaya başladı.Ellerimi kalçasına doğru götürüp sıkmaya arada şaplaklar atıp nesrini delirtmeye başladığım an birden üstümden kenara atıp kendimi üstüne çıkardım.Göğüslerinden başlayıp yavaşça aşağıya inerek tangayı çıkarttığımda tertemiz amı karşımdaydı.Dilimle amına yaptığım uzun masajdan sonra nesrin haykırarak boşalmaya başladı.

Hadi artık içimde istiyorum seni deyince prezervatife uzandım ama nesrin gerek yok seni biliyorum senden zarar gelmez deyince bende dul bi kadından zarar gelmez deyip aletimi sıcacık deliğine dayayıp bir hamlede yüklenmemle hepsini derinlerine yerleştirmiştim bile.Nesrin belimden tutup beni kendine tam gücüyle çekerek senkronize bir halde onu sikmemi sağlıyordu ki çok sürmeden 2. kere titreyerek boşaldı.Uzun süredir böyle zevk almamıştım diyen nesrine halil abla eniştem güzel sikmiyormuydu seni deyince nesrin nerdeee 5 dk siker boşalır kıçını döner uyurdu dedi.Bende senin kıymetini bilememiş o herif böyle vücudu amı olan bir hanım doyurulmadan boşaltılmadan sexmi yapılır dediğimde nesrin düşüncem için teşekkür edip daha gelmeyecekmisin deyince sen bilirsin geleyimmi deyince hayır devam edelim lütfen deyip üstüme doğru hamle yapıp beni alta aldı ve aletimi deliğe denk getirip hızlı hızlı oturup kalkmaya başladı.Resmen at gibi zıplıyor her hareketinde göğüsleri beni daha da zevke getiriyordu.Elimle memelerini sarıp bende alttan destekleyerek pompalamaya başlayınca nesrin kendini bırakmış benim rahatça sikmemi kolaylaştırmıştı.Bir süre daha bu şekilde yaptıktan sonra yerimde doğrulup ellerimle bacaklarını tuttum.Nesrinede ellerini boynuma dolamasını istedim ve ayağa kalkıp o şekilde sikmeye başladım.Nesrin zevkten uçmuş halde süpersin aşkım halile şimdi daha çok hak veriyorum neden seni devamlı görmek istediğini daha iyi anladım deyince sen halili bırak kendine odaklan diyor bir yandan da alttan alttan köklemeye devam ediyordum.Ayakta 4-5 dk falan siktikten sonra nesrini yatağa yatırıp bacak omuzda pozisyonuna getirdim.Aynı tempoda sikmeye devam ediyordum ki halil yeter önden yaptığın dedi.

Abla götüne güveniyosan asıl ordan daha çok zevk alırsın deyince nesrin eşim 2-3 kere denemişti ama çok acıdı bıraktırdım deyince halil sen istiyormusun onu söyle fırat acı verdirmeden yapar dedi bana dönerek bende korkmana gerek yok hallederiz deyince nesrin peki dedi.Ozaman git temizle gel dedi ve nesrin hemen yanımızdan ayrıldı.Halil bana dönüp ablam çok istiyor ama korkuyor ilk an yavaş ol sonra standart şekilde devam edersin deyince bende merak etme kudurtacam onuda senin gibi kölem yapacam dedim.Sen bilirsin dediği an ablası yanımıza tekrar geri gelmişti.Halil eline biraz kayganlaştırıcı döküp 4 ayak pozisyonunda bekleyen ablasının deliğini kurcalarken bir yandanda demin amdan çıkardığım aletimi zevkle yalıyor abla amının suyunun tadı süpermiş deyip aletimi tekrar ağzına alıp orala devam ediyordu.3-4 dk boyunca parmaklarıyla genişlettiği an burası hazır deyip aletimi tuttuğu gibi deliğe doğru götürdü.Nesrin lütfen yavaş ol aletin çok kalın dediği an ; aletimi bir anda itip başını deliğine sokmuştum bile.Nesrin offf acıyor deyince abla sabret biraz o kadar acı olacak elbet dedi ve bana devam et işareti verdi.Yavaş yavaş yüklendikçe deliğine tamamen girmeyi başarmıştım.Deliği o kadar sıkıydıki her kendimi çekip yüklenmemde deliği resmen yarıyor hissi veriyordu.

Artık tamamen alışmış olmalıki her geri çekilip itişimde nesrin inlemelere başlamıştı bile.Halil başını alttan amının oraya sokmuş arada aletimi çıkartıp ağzına alıyor sonra tekrardan deliğe yolluyordu.Bir yandan halilin amını yalaması bir yandanda götünü sikmemden dolayı nesrin tekrardan boşalmaya başladı.Halil akan suları zevkle yalarken yine tadı süpermiş deyince nesrin bittim artık boşalacaksan boşal deyince halil sıra bende dedi ve ablasına sen uzan deyip kendi 4 ayak pozisyonuna geçti.Arkasına geçtiğim gibi aletimi deliğe direk dayadığım ve yüklenmeye başladım.Zaten alışmış halde olan deliği hemen aletimi sararak kabul etmişti bile.Tempolu olarak halile yüklenirken nesrin bize doğru dönüp nasıl güzel mi diye halile sordu.Halil halinden memnun olarak güzel olmazmı harika bi şey bu hiç bırakılırmı diye cevapladı.Ben artık limitime gelmiş nerdeyse 1 saate yakındır sikmenin verdiği etkiyle artık geliyorum nereye boşalayım dedim halil hemen ablamın ağzına boşal birde onun zevkine varsın deyince nesrin tamam deyip onayını verdi.Hemen nesrinin ağzına doğru yönelip tüm spermlerimi ağzına boşaltmaya başladım.Öyle birikmiştiki spermlerim bitmedi bir süre.Nesrin boğulacak gibi olup öğürmeye başladığı an halil beni itti ve nesrinin ağzına soktu aletimi.Tam bu an nesrin istemeden de olsa hepsini yumaya başladı.Kızacağını düşündüğüm nesrin len şerefsiz zaten yutacaktım bitmesini bekliyordum ama bi türlü bitmeyince sadece öğürdüm dedi ve halile dönüp dediğin gibi tadıda mükemmelmiş diye onayladı.Ben yorgunluktan kendimi yatağa atmış haldeydim.Halil aletimde kalan spermlerimi yalıyor nesrinde dudaklarımdan öper vaziyetteyken kapı birden açılınca tekrar o korku başladı.

Gelen halilin kardeşi sertaçtı.Bi an öfkelenip ne oluyor burda abla nasıl böyle bir şey yaparsın deyince nesrin çıplak halde sertaçı alıp odadan çıkardı.Ablasıyla hararetli konuşmalarına yanımdan ayrılan halilde katılmış kısa süre sonra sessizlik hakim olmuştu.Odaya geldiklerinde yanlarında sertaçta vardı ve 3 üde pis pis gülüyordu.İçimden acaba bu bir planmıydı diye düşünüyordum.Çünkü sırayla geliyorlar önce öfkeleniyor sonra hiçbirşey olmamışçasına olaya adapte olup sexe katılıyorlardı.Nesrin öne atılıp aletimi eline alıp bana bakarak ee 1 tura daha varmısın bakalım dediğinde nutkum tutulmuşçasına itiraz edemeden siz bilirsiniz deyince birden üstüme halil ve sertaçta çullanmış sanki kıtlıktan çıkmışçasına aletime sırayla yumulmuşlardı. Bende fırsat bu fırsat diyerek sırayla önce ağızlarını sonrada dar deliklerini keşfetmenin verdiği hazla yanlarından ayrıldım.Bu 4 lüyle olan ilginç olayları sonraki hikayemde paylaşmak üzere hoşçakalın…

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Çarşaflı Annemin Takma Yarağı! (1) (Ç)alıntı

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Anal

Çarşaflı Annemin Takma Yarağı! (1) (Ç)alıntı
Merhaba, adım Rümeysa. 19 yaşında genç bir kızım. Babamı iki yıl önce kaybettim. Annemle beraber İstanbul’un oldukça sofu semtlerinden birindeki dairemizde yaşıyorum. Babamdan kalan emekli maaşının yanında akrabalarımızdan yardımlar aldığımız için çalışmak zorunda kalmadan rahat bir şekilde geçiniyoruz.

Kapalı, türbanlı bir kızım ama erkeklerin bakışlarını üzerimde hissetmekten hoşlanıyorum. Beyaz tenliyim, makyaj yapmayı seviyorum ama annemin korkusundan pek yapamıyorum. Modern şekilde kapanıyorum. Ayak bileklerimi açıkta bırakan dar kotlar ve taytların üstüne uzun bluzlar, tunikler giyip başımı çok sıkmadan şallarla rahat şekilde bağlıyorum. Topuklu botlar, ayakkabılar giymekten de çekinmiyorum. Annemle zaman zaman bu konuda tartışıyoruz.

Annem benim aksime çok sofu bir kadındır. Dışarı çıkarken mutlaka çarşaf giyer. Tesettürü bile kapanma olarak görmezken benim kapanma şeklim onun sinirlerini zıplatıyor. Gerçi kendisinin de evin içinde dar pantolonlar, taytlar hatta kısacık şortlar giydiği oluyor. Göğsü, yakası açık kısa kollu bluzlar giymekten de çekinmiyor. Ama dışarı çıkarken mutlaka en kapalı şekilde giyiniyor.

Erkek arkadaşım olmadı bu zamana kadar. Birkaç tane çıkma teklifi aldım ama beğenmediğim için kabul etmedim. 1,62 boyunda 70 kiloyum. Biraz kilo fazlam var ve daha fazla kilo almamaya gayret ediyorum. Yediğime içtiğime dikkat ediyorum. Annemle tartışma konularımızdan biri de bu oluyor. Yaptığı güzel yemekleri azıcık yediğim için söylenip duruyor. Kendisinin Maşallah iştahı yerinde. Hele babam öldükten sonra kendini iyice yemeğe verdi. Son iki senede en az 10 kilo aldı. 37 yaşında, 1,70 boyunda ve 85 kilo ağırlığında ama bakıldığında öyle çok kilolu görünmüyor. Kaslı ve yapılı bir vücudu var, kemik oranının fazla olması nedeniyle vücudu pek yağ bağlamıyor. Ayrıca benim gibi dar kıyafetler giymediği, dışarda bol ve geniş çarşaflar giydiği için (Kilo aldım, kötü görünüyorum, kimse beni beğenmez!) gibi dertleri de yok.

Liseden sonra okumadım. Günlerim çoğunlukla evde geçiyor, arada kız arkadaşlarımla dışarda buluşuyorum. Annemse markete, çarşıya, pazara çıkmaları haricinde genelde evde oluyor. Bizimle aynı binada yaşayan Zarife Abla annemin en yakın arkadaşı. Gençliğinde başı açık, kısa etekler, elbiseler giyen bir kız olduğunu ama bir gece gördüğü rüyanın etkisinde kalarak kapanıp ibadete başladığını çok kereler anlatmıştı. Kendisi 50 yaşında, o da annem gibi dul bir kadın. İki oğlu, üç kızı ve birkaç torunu olsa da halen güzel bir kadındır…

Bir Cumartesi gecesiydi. Kızlarla Whatsapp grubu kurmuş orada muhabbet ediyorduk. Odamın ışığını yakmamıştım. Saat 02.00’ye geliyordu. Artık uykum geldiği için yatmak istediğimi yazıp sohbetten çıktım. Telefonu yere bırakıp başımı yastığa koydum. Gece oldukça sessizdi ama bir ara sanki bir şeye vuruluyormuş gibi bir ses duydum. Sanki birisi duvara yumruk atmıştı. Bir süre sessizlik oldu ama sonra aynı ses yeniden tekrarlandı. (Bu ses ne gece gece?) dedim, uykum kaçtığı için sinirlendim. Yatakta doğruldum, kulağımı kabarttım ama ses yoktu.

Başımı tam yastığa koyacakken ses yeniden geldi. Hemen yanı başımdaki duvardan geliyordu ses. Neydi bu böyle? Yan oda annemin yatak odasıydı. Annem kalkıp da duvara mı vurmuştu? Yavaşça kalkıp kulağımı duvara dayadım. Daha iyi duyabilmek için nefesimi tuttum. Evet, sesler annemin odasından geliyordu. Duvara vuran fiskeye benzer sesleri bile rahat ve net duyuyordum şimdi. Arada beni uykumdan uyandıran şiddette olanları da geliyordu kulağıma. Annem ne yapıyordu içerde gecenin bu saatinde? Zaman zaman gece kalkıp namaz kıldığı oluyordu ama bu öyle bir şey değildi. (Aman be neyse ne!) diyerek girdim yatağıma yeniden.

Sabah oldukça erken bir saatte, daha güneş bile doğmamışken banyoda akan su sesiyle uyandım. Annem Pazar sabahında yıkanıyordu. Kadının saat kavramıyla sorunları vardı, başımı yastığa gömüp uyumaya çalıştım…

Birkaç gün sonra yine bir gece vakti aynı sesler geldi. Bu kez saat 01.00’i biraz geçiyordu. Ben yine kızlarla yazışıyordum. Yazışmayı kesip kulak kabarttım. Annem gene bir şeyler çeviriyordu. “Kızlar birazdan geliyorum!” diye yazıp telefonu bıraktım yatağın üstüne. Yavaşça kapımı açtım. Annemin odası hemen sağımda kalıyordu. Kapısının önüne geldim. Kulak verdim kapıya ama bir şey duyamadım. Kapıya tıkladım. “Anne, iyi misin?” dediğimde, “Ne oldu kız gece gece, git zıbar yat!” diye beklemediğim bir tepki geldi annemden. “İyi be!” diyerek odama geri döndüm.

Sabahın erken bir saatinde gene banyodaki suyun sesiyle uyandığımda annemin bir işler çevirdiğini anladım. Ne olduğunu merak ediyordum ama bunu ona belli etmemem gerekiyordu. Aynı gün öğleden sonra annem, “Ben Zarife Ablalara çıkıyorum!” diyerek gidince odasına bakmak istedim. Genelde yapmadığım ve sevmediğim bir şeydi ama annemin ne dolaplar çevirdiğini öğrenmem gerekiyordu.

Çekmeceleri, dolabı, yatakların ve yorganların aralarını karıştırdım. Ne aradığımı bile bilmiyordum gerçi. Sonunda annemin çeyiz sandığı kalmıştı bakmadığım. Yatak ve yorganları üstüne koyuyordu. Her birini tek tek indirdim. Sandığı açtım. Annemin çeyizinden kalan giysiler, çamaşırlar, eşarplar, masa ve sehpa örtüleri vs. vardı. Annemin gerdek gecesi için anneannemin aldığı kırmızı saten çamaşır ve geceliğini görünce gülmeye başladım. Çarşaflı, sofu annemi bu dantelli külot ve gecelikle hayal ettim.

En altta beyaz beze sarılı bir şey vardı. Uzun ve kalın bir silindire benziyordu. Onu aldım. Annem içine bir şey koyup sarmıştı. Benden gizli altın veya para mı biriktirip bunun içine koymuştu? Ama pek de öyle bir şeye benzemiyordu. Sargı bezi gibi uzadıkça uzayan bir şeydi. Sonunda açtığımda birden çığlık attım. (Bismillah bu ne?) diyerek havaya attım elimdekini.

Bu bir erkek sikiydi. Plastikten yapılma, gerçek bir sike benziyordu. Bilgisayarımda pørnø sitelere girdiğim oluyordu. Ne olduğunu biliyordum yani. Yapay bir sikti, diğer adıyla yaraktı bu. Bir karışımdan çok daha uzun ve kalındı. Ten renginde plastikten yapılma bir sikti. Üstünde damara benzeyen çıkıntılar, altında ise taşağa benzeyen top gibi bir şey vardı. Ayrıca en altında bombeli bir boşluk vardı. Vantuzlu bir sikti bu. Babamın bana küçükken aldığı oyuncak basket potası gibi içine ‘Hoh!’ yapıp istenen yere yapıştırılıyordu. İki gece boyunca duvara vurma seslerinin sebebi bu muydu yoksa?

Duvarın önünde sandalye vardı. Hemen çektim onu. Eğilip baktım. Krem boyalı duvarın üzerinde vantuzun belli belirsiz yapışma izleri vardı. Yerden 30 cm kadar yukardaydı izler. Annem buraya yapıştırmıştı siki ve o şekilde kendini becermişti. Aman Yarabbim, düşüncesi bile korkunç bir şeydi bu.

Sik halen yerdeydi. Korka korka aldım. Beklediğimin aksine sert değil yumuşaktı. Sıkınca sanki bir insanın kolunu, bacağını sıkıyormuşsun gibi parmaklarım içine girdi. İki elimle tuttuğumda bile sikin kafası açıkta kalıyordu. Bir merakla odama geçtim. Masamdaki cetveli alıp siki ölçtüm. En altından kafasının ucuna kadar 26 cm geliyordu. Taşak hariç 22 cm idi. Kalınlığı ise 5 cm geliyordu. Dümdüz değil, hafif kavisliydi. Annem bunu nerden, kimden, nasıl almıştı? Aklım almıyordu bir türlü. Kocaman, dev gibi siki duvara yapıştırıp gecenin bir vakti kendini bununla beceriyordu. Siki aynı şekilde beze sarıp yerine koydum. Her şeyi eski haline getirdim. Odadan çıkıp kendi odama geçmiştim ki annem eve geldi.

Hemen yatağın üstüne uzadım, güya telefonla ilgileniyormuşum gibi yaptım. Kapıdan başını uzatıp, “Kız ne öyle malak gibi yatıyorsun, kalk soğan doğra, yemek yapıcaz!” diye çıkışınca mutfağa geçtim. Ben soğanları doğrarken o da geldi yanıma. Kendisi yemeği yapmaya girişirken yan gözle ona bakmadan edemiyordum.

Devasa sik aklımdan çıkmıyordu bir türlü. Annem o koca siki amına alıyordu, inanılmaz bir şeydi bu. Annemi çıplak görmeye alışkındım. Çoğu zaman beni o yıkıyordu, ben de o yıkanırken sırtını sabunluyordum. Kocaman, top gibi memeleri vardı. Büyük pembe meme başlarının ortasında ileri fırlamış etli meme uçları sutyen taksa bile belli oluyordu. Ana kız birlikte epilasyon yapıp kıllarımızı, tüylerimizi alıyorduk. Kasıklarımdaki kılları ilk zamanlar annem kesiyordu. Bana öğrettikten sonra ben kesmeye başladım, ama gene de her seferinde kontrol ediyordu. Kasıklarının arasında uzun ve büyük amı derin bir vadi gibi uzanıyordu.

Bir keresinde amının dudaklarında çıkan yara nedeniyle aylarca benden merhem sürmemi istemişti. Amının pembe, büyük dudaklarına kendi ellerimle merhem sürmüş, deyim yerindeyse amının tüm detaylarına vakıf olmuştum.

Uzun ama dar bir etek vardı üstünde. Açık mavi ve lacivert renkli eteği koca götünü ve kalçalarını sıkmıştı. Üstüne de gene koyu mavi uzun kollu bir bluz giymiş, başını beyaz büyük bir eşarpla ensesinden bağlamıştı. Bluzun göğsü açıktı, çıplak beyaz koynu ve büyük memelerinin çatalı görünüyordu. Kollarını ve karnını sıkıyordu bluzu. Gündüz saatlerinde binada erkek olmadığı için bu kıyafetle Zarife Ablaya gitmekte sıkıntı görmüyordu. “Ne var, ne oldu?” dedi patates doğrarken. Bendeki değişikliği anlamıştı. “Yok bir şey, ne olsun?” dedim. Soğanları doğrayıp ellerimi yıkadım. Odama geçtim. Sik halen aklımdaydı, çivi gibi beynime saplanmıştı…

Gece saat 12:00 olduğunda heyecanım daha da artmaya başladı. Annem bu gece de bir şeyler yapacak mıydı acaba? Yüreğim küt küt atıyordu. Kızlar gene Whatsapp sohbetine dalmışlardı, ama ben rahatsız olduğumu söyleyip çıktım. Ara sıra kulağımı duvara dayayıp dinliyordum, ama o gece bir hareket olmadı. Annemin bir ara horultusunu duydum saat 02:00’e doğru. Sonrasında ben de yattım…

Aklım vantuzlu sikteydi. Nasıl bir şeydi o öyle? Gerçekten öyle siki olan birisi var mıydı? Neye göre yapmışlardı onu? Bir kadın öyle bir şeyi nasıl alır amına diye diye kendimce hesaplar yapıyordum. Düşündükçe bir tuhaf oluyordum. Bakire olmasam denerim dedim kendi kendime. Ama benim minik amım o sikin kafasını bile içine alır mıydı ki? Annem beni sezaryenle doğurmuştu, amından değil. Dolayısıyla amına sadece rahmetli babamın siki girmişti. Babamın siki o kadar büyük müydü acaba? Bunun nasıl olabileceğini düşünsem de işin içinden çıkamıyordum. Babam annemle aynı boyda, zayıf bir adamdı. O kadar siki olsa giydiği pantolonların, pijamaların altında belli olurdu…

Birkaç gün sonra arkadaşımla buluşmak için sözleştik. Anneme dışarı çıkacağımı söyledim, o da, “İyi tamam, ben Zarife Ablanın yanına çıkıyorum!” diyerek yukarı çıktı. Giyinirken arkadaşım aradı ve acil bir işi çıktığı için gelemeyeceğini söyledi. Buluşma işi yatmıştı. Canım sıkıldı. Odamın kapısını kapatıp yatağa uzandım, telefonumdan internete girdim.

Yarım saat sonra Zarife Ablanın telefonundan annem aradı ve “Gittin mi, merak ettim?” diye sordu. Olağan bir şeydi böyle sorması, ama işkillendim. “Çıktım, otobüsteyim!” dedim, bile bile yalan söyledim. “İyi, tamam. Geç kalma sakın!” diyerek kapattı telefonu.

Bu konuşmanın üstünden fazla bir zaman geçmemişti ki evin kapısı açılıp kapandı. Zarife Ablanın sesi geldi kulağıma. Anneme, “Çabuk gız, yandım vallaha!” dediğini duydum. Evimiz küçük olduğu için kapının önündeki konuşmaları bile rahatça odamdan duyabiliyordum. “Yandım vallaha!” derken neyi kastediyordu Zarife Abla?

Odamın kapısı kapalı olduğundan benim dışarıda olduğumu sanıyorlardı. Oysa yatağımda yatıyordum. İkisi birlikte annemin yatak odasına geçtiler. Perdelerin çekilmesinin ardından bir şeylerin kaldırılıp indirilme sesleri, yer değiştiren eşyalar derken birden Zarife Ablanın, “Ohhhh, gızzz, anammm!” seslerini duydum. Annemle ikisi bir şeyler çeviriyordu kesinlikle. Yavaşça kalktım, telefonumu sessize aldım.

Bu sırada Zarife Abla garip sesler çıkartıyordu. “Hızlı yap gızzz!” demesini duydum o garip seslerinin arasında. Ne oluyordu böyle? Usulca kapımın kolunu çevirdim, dil yuvasından kurtulup kapı açılırken sessizce açtım kapıyı. Zarife Ablanın, “Uhhhh, gızzz, ahhhh, anammm, uffff!” sesleri arasında annemin söylediği, “İyi mi böyle?” sözleri kulaklarımda yankılandı. “Devam et gızz, iyi iyi!” dedi Zarife Abla annemin sözleri üzerine.

Yavaşça, parmak uçlarıma basarak birkaç adım attım. Başımı biraz uzattım. Yatağın ayakucunda kalan aynalı sürgü kapaklı gardıroptan yatak görünüyordu. Yani ne yaptıklarını görebiliyordum. Gördüklerim inanılmazdı. İkisi de çırılçıplaktı. Annem plastik siki tutmuş Zarife Ablanın amına sokup çıkartıyordu. Zarife Abla yatağın üstüne çıkmış, elleri ve dizlerinin üzerindeydi. Kocaman sik nerdeyse boydan boya amına girip çıkıyordu. Annem taşak kısmından tutmuştu siki. Zarife Ablanın kararmış ve biraz kıllı amı her seferinde açılıp genişliyor ve siki alıyordu içine. Zarife Ablanın iniltilerine, güçlü nefes alışverişleri karışıyordu. Annem siki döndüre döndüre sokup çıkardıkça Zarife Abla keyiften zıplıyordu sanki. Anneminkiler gibi büyük ama daha da sarkmış olan memeleri hareketleri ile birlikte oynayıp duruyordu sürekli.

Annem bazen hızlı bazen yavaş yavaş siki sokup çıkarıyor, bu işi nasıl yapacağını iyi biliyordu. Bazen siki amında birkaç saniye boyunca tutup yavaşça çekiyor, sonra da hızlı hızlı sokuyor ve çekiyordu. Zarife Ablanın beyaz ve kocaman götünün yanakları sarsılıyordu amına girip çıkan plastik sik nedeniyle.

İlginç olan, o kocaman sikin taşak kısmına kadar amına girmesiydi. Hatta bir ara annem en altından tuttu siki ve o şekilde soktu amına. Zarife Ablanın, “Uhhh, anammm, ahhhh, gızzz bu neee?” diye iniltili sesleri geldi bu anda. Kızının boyadığı kahverengi uzun saçlarını geriye atınca yüzünün terden ıslanıp kızardığını gördüm. Sikin ten rengi üzerinde ıslaklığın verdiği koyuluk gözüme ilişti. Zarife Ablanın kocaman amının sıvısı sike bulaşmıştı.

İkisi de beni göremezlerdi, o yüzden rahattım. Ama benim onları dikizlediğimden habersizlerdi. Birkaç dakikanın sonunda Zarife Ablanın hırıltılı ve boğuk sesleri daha da arttı. Sanki gücü, enerjisi tükenmiş gibi kendini yatağın üstüne bırakırken, annem siki amından çıkardı. Sik annemin beyaz, dolgun elinde sallanıyordu şimdi.

Zarife Abla, “Uhhhh, ayyy!” sesleri eşliğinde saçlarını topladı arkada. Yatakta sırt üstü uzanmış anneme bakıyordu. Annem sik elinde olduğu halde yanına uzandı. Memelerinin üzerinde gezdirdi bir süre, amına sürttü, ardından da kafasını ağzına soktu şaşkın bakışlarım arasında. Siki ağzına sokup çıkartıyor, emiyordu. Zarife Abla ise bir taraftan memelerini bir taraftan amını okşayıp duruyordu.

Bir süre sonra annem kalktı, sik şimdi Zarife Ablanın elindeydi. Annem pencere ile yatağın arasında duran çekmecenin üzerinden bir şey aldı. Siyah renkli, uzun kayışları olan bir şeydi tuttuğu. Önünde üçgene benzeyen ve ortasında halka olan bir parça vardı. Zarife Abla siki uzatınca annem kayışları çekip gevşek bıraktı. Siki ortadaki halkanın içine soktu. Taşak kısmı halkanın içinde kalmıştı. Ağzım açık halde sikin takılı olduğu şeyi bir külot gibi giymesini, kayışları daraltmasını izledim.

Plastik sik şimdi annemin önünde sallanıyordu…

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Karım Duygu ile Tanışmamız

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Babes

Karım Duygu ile Tanışmamız

Seneler önce yazmış olduğum bir hikayeyi burada paylaşmak istedim sizlerle umarım hoşunuza gider.
Merhaba ben Tarik, Antalya da universiteye yeni
başlam?şt?m.
Arkadaşl?klar, guruplar oluşmaya
başlam?şt?. Çok guzel
k?zlar vard? s?n?fta. Ben
Bulent ve Erkanla samimi olmuştum. K?sa
bir sure sonra çok guzel guzel ve zengin
aile k?zlar? olan Ebru ve Meltem de
kat?ld?lar bize. Hep beraber geziyorduk. Ama
değişik arkadaşlar da vard?
gezilerimizde. Bulent ve Erkan oldukca
çapk?n ve yak?ş?kl? olduklari
için k?sa sure sonra Meltem ve Ebru’yla
ç?kmaya başlad?lar. Duygu ise çoğu
zaman bizimle olsa bile tam olarak gurubun parçasi
olarak kabul edilmiyordu. Duygu seksi bir vucuda
olmakla birlikte yuzu guzel
değildi ve orospu bir ruha sahipti. Bu
ozellilleri yuzunden kimse onu
k?z arkadaş olarak kendisine
yak?şt?rmam?şt?. Ama
rahat ve tahrik edici davran?şlariyla onu
hergeçen gun daha çok
arzulad?ğ?m?z? konuşuyor
orospuca davran?şlar?ndan
bahsediyorduk. Nas?l mini etekle bacak bacak
ustune att?ğ?nda
k?ç?na kadar
gorunduğunu, dar T-shirt
unun içinden nas?l meme
uçlar?n?n farkedildiğini bir birimize
an?nda haber veriyorduk. Bizim tahrik
olduğumuzu bildiği için dozunu
artt?r?yordu. Gittikce daha
aşırı davran?yordu. Bir bahaneyle
eğilip bize kalçalar?n?
gosteriyor. Bazan bacaklar?n? ayrik
oturup şeffaf tangas?n?n alt?ndan
am?n? farkettiriyordu.
Art?k sadece biz değil butun
s?n?f onun ne mal olduğunu
konuşuyordu. İlk ay?n sonunda ad?
“Orospu Duygu”ya ç?km?şt?. Herkez
ona nasil kaymak istediğini anlat?yor,
fantezilerini paylaşiyordu. Ben ise ona gittikce
duygusal olarak bağlan?yordum. K?z
arkadaş?m olmas?n? istiyordum. Ona
yak?nlaşmak icin turlu şeyler
deniyordum. Zamanla çabalar?m olumlu sonuçular
getirdi. Bir gece hep beraber gittigimiz bir barda
alkollu olman?n verdiği cesaretle onu
bir kenara çekip ondan ne kadar
hoşland?ğ?m? soyledim ve
arkadaşl?k teklif ettim. Beni
şaş?rtan bir şekilde kabul etti.
Dunyalar benim olmuştu. Opmek için ona
uzand?ğ?mda beni “Dur bakal?m,
acele etme!” diyerek durdurdu. Gulumseyerek
beni orada b?rakt? ve masaya geri
dondu. Çok da fazla uzulmedim
çunki benim sevgilim olmay? kabul etmisti.
Arkas?ndan gidip yan?na oturmaya
çalişt?m ama Bulent’le Mehmet’in
aras?na oturuvermişti.
Duygu o gece boyunca kahkahalar atarak ve herkeze pas
verdi. Diğer k?zlar onun bu
davranişlar?nda bir miktar rahatsiz
oluyorlar ama herkezin onu ne gozle
gorduğunu bildikleri icin
alay ederek rahatl?yorlard?. Ebru, Duygu’e
uzerindeki elbiseyi nereden
ald?ğ?n? sordu. Meltem ise
cevab? beklemeden. Ucuz bir dukkan?n
ismini soyledi. İkisi Kahkaha larla gulerken
biz erkekler olay? ancak
anlam?şt?k. Duygu hiç
bozulmam?ş gibi davrad?. Birazdan
Bulent’ten içkisini doldururken elini biraz tutup
gozlerinin icine bakt?. Bulent de
hafifce gulumsedi. Masada başka
kimsenin fark etmedigini hissettim. Ama daha fazla bir
şey olmad? aralar?nda
gorduğum kadar?yla.
Tuvalete gidip donduğumde masaya
arkadan yaklaş?yordum. Birden Bülent’in
elinin Duygu’nun bacaklar?n?
okşad? farkettim.Yavaşlad?m ve tam
olarak gormeye çal?şt?m. Evet
gorduğum doğruydu. Bülent
k?z arkadaş?n?n yan?nda benim
yeni kız arkadaşım Duygu’nun kendine
yak?n bacağ?n? okşay?p
duruyordu. Çok yaklaşt?ğ?m için
daha fazla bakamad?m ve yerime oturdum.
Geç olmuştu k?sa bir sure sonra
kalk?ld?. Ben Duygu’yu evine
b?rakmay? teklif ettim. “Olur“ dedi. Her kez
dağ?ld?. Otobuste
gorduğum şeyi ona
soylemeye cesaret edemedim. Evine
b?rak?m.
Ertesi gün sınıfta hemen Duygu’ya
arkadaşlık teklif ettiğimi ve onun da
kabul ettiğini söyledim. Amacım böylece ona
sarkıntılık edenleri durdurmaktı.
Bülent “Hadi bakalım iyisin !” deyip güldü.
“Birini buldun sen de” Yok öyle değil” dedim.
Öyle duygu gibi bir kızı sevdiğimi
söylemeye utanıyordum. Başka bir şey
demedim. Neyse bu haber yayıldı.
Yakınımdakiler biraz daha dikkatli olmaya
başlamışlardı ama Duygu’nun
adı çıkmıştı bir kere. Zaten
davranışlarında da hiç bir
değişiklik yoktu. Hala herkeze pas veriyor,
Açık saçık giyiniyor ve frikikler veriyordu.
Ben de buna alışmak zorunda olduğumu
biliyordum. Geçen günler içinde sevgilimin
davranışları ve arkadaşların
tepkilerinden oldukca büyük bir zevk
aldığımı da farkettim. Hala
utanıyor ve bazan kıskanıyordum.
Gecen zaman içinde Duygu kendisine yaklaşmama hiç
izin vermiyordu. Bir iki defa Oylesine
öpüşmüştü benimle. Sevişmek tamamiyle
bir hayaldi onunla. Sadece bir kere çok sarhoş
olduğu bir yaşgünü partisinde beni tuvalete
çekip anahtar deliğinde evin sahibi olan
çocuğu dikizliyerek ağzına
almıştı benimkini. Kısa sürede
ağzının içine gelmeme de çok
sinirlenmişti. Sonra da kendini
yalatmıştı. Bu hala benim
rüyalarıma malzeme olan bir olaydı. Onu hiç
tamamiyle çıplak görmemiştim
kısacası.
Havalar?n guzel olmas?ndan istifade
edip hafta sonu için plaja gitmeyi
kararlaşt?rm?şt?k. Arabalara
doluşup yaklaşık on kişilik bir
gurup, kimsenin olmad?ğ? bir yere
vard?k. İnince yabani ot kokulari
doğanın içinde olduğumuzu hissettirdi.
Oradan da yuruyerek gitmemiz gerekiyordu.
Kızgin güneş altında uzunca bir
yuruyuşten sonra plaja
vard?k. Harika bir deniz ve
kayal?klar?nlar?n aras?nda ki
kuçuk bir kumsala yay?ldik.
Ustumuzdekileri ç?karmaya
başlad?k. Erkekler çakt?rmadan
k?zlar? suzuyordu. Meltem
Bikinisiyle kald?ğ? zaman hepimizin
Bulent’in ne kadar şansl? olduğunu
duşundumuze eminim. Ebru da
ondan aşağ? kalmazdi. Sevgilim Duygu
soyunduğunda ise ben de dahil herkezin gözleri
yerinden f?rlad?. Onlarla guzellik
aç?s?ndan boy olçuşemezdi ama
uzerindeki tanga ve orta boy
goğuslerini zar zor orten mor
minik bikini ustuyle tam sikilecek bir
parçayd?.
Hepimiz yurumekten tertlediğimiz için
denize girmeye haz?rd?k. Duygu
önumuzden “Haydi denizeeee!”
bağ?rarak koşturmaya başlad?.
Tamamiyle açıktaki dolgun kalçalar?
gozlerimizin onunde hopluyordu.
Aram?zdan bir iki kişi ?sl?k bile
çald? onu çoşturmak için. Az Sonra Duygu’nun
seksi vucudu sular?n içinde kayboldu.
Ard?ndan da biz.
Duygu suda oğlanlara sataş?yor ve
onlardan da istediği tepkileri al?yordu.
K?sa zaman da denizdeki erkeklerden Duygu’yu
ellemeyeni kalmamıştı. Bundan ben de
büyük zevk alıyordum. Onların yanına
gidip ben de o itiş kakış arasında
sevgilimi ellemeye çalıştım. Bana pek
fırsat kalmıyordu azgınlardan. Meltem
ve Ebru Duygu’ya gösterilen ilgiden
sıkıldıkları içi hadi artık
çıkalım dediler. Bülent de tastikleyince
sakinleşip denizden çıkmaya
başladık.
Duygu yüzükoyun yatıp elime güneş
yağını verdi. Inanamıyordum. Onun
vücudunu yağlayacaktım. Heyecanla elime
döküp omuzlarından yaşladım. Yavaş
yavaş hissederek Kollarını
ardından da sırtına geçtim. Bu
yavaşlığım istemediğim bir
sonuç doğurdu ve Duygu Yanımızdaki
Hakan’a Hadi sende yardım et Tarık
akşama kadar bitiremeyecek bu işi” dedi.
Hakan şişman ve fırlama bir
arkadaşımızdı. Kız
arkadaşı olmadığı için
abazalığı sık sık
aşırı davranışlarla
dışavururdu. Tam ona gore bir
fırsattı bu. Hemen Duygu’nun ayak ucunda
yerini aldı Kremi elimden kapıp
ayaklarından başladı yağlamaya.
Birazdan Sevgilimin bacaklarını
okşuyordu elleri. Yukarı doğru
çıtıkca Mayosunun önündeki
şişliği farkettim. Özellikle
bacaklarının iç tarafına elleri
kaydıkca kendinden geçtiğini hissediyordum.
Benim Gözlerim de onun ellerini takip ediyordu.
Etrafataki erkeklerin çoğunun da öyle
olduğunu farkettim.
Hakan Duygu’nun ne kadarı ileri gitmesine izin
vereceğini bilemediği için her anın
zevkini çıkarmaya çalışıyordu.
Cesur bir hamleyle dolgun kalçalarına götürdü
ellerini. Duygu dur demedi. Benimde nefesim kesildi.
Hakan eline biraz daha yağ döküp, yavaş
yavaş sevgilimin kalçalarını
yağlamaya başladı. Artık
İkimizin de sikleri mayomuzdan fırlayacak
gibiydi. Hakan gittikce daha sert yapıyordu.
Okşmanın yerini avuçlama
almıştı. Herkez bize bakıyordu.
Sevgilimin böylesi mıncıklanmasından
zevk aldığım besbelliydi. Bunu
durdurmam gerekiyordu. Ama kendime hakim
olamıyordum. Nefes alışları
duyuluyordu ikisininde. Dalga seslerinden diyerlerine
gitmiyordur diye umudettim. Hakan daha da
cesaretlenmişti. Kalçalarının
arasına elini soktu. Sevgilimin sadece
büzüğünü örten parlak mor tangasıni kenara
ittirip orasına masaj yapmaya başladı.
Ben mahfolmuştum. Ellerim son 5 dakikadır
ayni yerde dolaşıyordu. Gözlerim
Hakanın cüretkar ellerini seyrediyordu. O
daracık kahverengi delik yağdan
pırıl pırıl olmuştu. Ve
birden ancak fırlama Hakan’dan beklenebilecek bir
hareket geldi. Hakan orta pamağını
vıcık vıcık olmuş göt
deliğine kaydırıverdi sevgilimin. Duygu
hiç beklemediği bu hareket
karşısında refleksle “IHH!” deyip
gerildi. Hakan pamağını bir süre
içeride tuttu. Herkez olan bitenin
farkındaydı. Ben zevk ve utançtan
kıpkırmızı olduğumu
hissediyordum.

Hakanın parmağı sevgilimin içinde gidip
gelirken ben artık bunu burada durdurmam gerekli
diye düşünüyordum. Hakan çok ileri gitmişti.
Ama ne yapacağımı bilemiyordum. Tam o
sırada Ebru, “ Yeter
yağladığınız kızı
artık” diye bağırdı. Hakan kendine
geldi. Parmağını sevgilimin
kıçından çıkarttı. “Yeter bu kadar
yağ sana “ dedi. Kalkık sikiyle fazla
uzağa gidemeyeceği icin biraz öteye
yüzükoyun uzanıverdi. Ben de Duygu’nun
yanında aynisini yaptım. Duygu bana,
“Hoşlandın mı ?” diye sordu. Heyecandan
kurumuş ağzımla “Evet “ dedim.

Yarım saat geçmişti. Duygu
baş?n? bana çevirip
f?s?ld?yarak konuşmaya
başlad?. Benden istediği Bulent’i
Meltem’in yan?ndan bir yalanla
ay?r?r?p bir sonraki koya
goturmemi istiyordu. Orada Bulent’le
konuşup Meltem’in yaratt?ğ?
soğukluğu bozmak istiyordu. Bunu yapamam
dedim ama beni dinlemiyordu. Onu ne kadar
sevdiğimi ve ne isterse yapacağ?m?
bildiği için israr ediyordu. Nitekim sonunda olur
dedim. Duygu havlusuna sar?l?p ben
dolaşmaya ç?kiyorum deyip gozden
kayboldu. Biraz sonra ben Bulent’e
arabas?nda cep telefonumu unuttuğumu
soyledim. Kiymetli arabas?nin
anahtarlar?n? bana vermezdi. Benimle
gelecekti. O bana k?zaraken yola
ç?kt?k. hafif kayal?k tepeye
yaklaşt?ğ?m?zda ona
olay? anlatt?m. Benim Duygu’yla
konuşacak bir şeyim yok dedi,
“İstiyorsa Meltem’le kendisi konuşsun. Ama
geri de donmedi. Tam o s?rada kayalar?
geçmiştik ve yere serdiği havluya
butun seksiliğiyle uzanm?ş
bize bakan Duygu’yu gorduk. Kendisini bir
erkeğe sunan kad?n bunu bu kadar aç?k
ifade edebilirdi.
Ben o anda ne yapt?ğ?m?
farketmiştim ama art?k çok geçti. Duygu’nun
Bulent’i ne kadar çok istediği ve benim de
onun kendisini sunmas?na nas?l alet
olduğum ortadayd?. Bulent
onunde sereserpe uzanm?ş sevgilime
bakarak, “Ne istiyorsun?” dedi. Duygu, “Seni çok
arzuluyorum Bulent” dedi. “N’olursun beni bu
halde b?rakma” Bulent bir bana bir Duygu’ya
bakt?. “Ne yani seni erkek
arkadaş?n?n yan?nda m?
sikmemi istiyorsun? Ona versene o kadar azg?nsan”
Duygu “Anlam?yorsun Bulent seni seviyorum.
Biliyorum Meltem’in sahip oldugu ozelliklerin
hiçbiri bende yok ama sana onun veremeyeceği
başka zevkler verebilirim.” Dedi. Bulent
gittikce Duygu’ya yaklaş?yordu.onun tam
tepesindeydi şimdi. Onun da Duygu’yu sikmek
istediğini anlam?şt?m. Ama onunla
oynuyordu. “Neymiş bakay?m
verebileceğin zevkler?” Bulent onunla
konuşurken o kadar kuçultucu
davran?yordu ki Ebru ne yapacağ?n?
bilemiyordu.
Yan yatt?ğ? yerden kalk?p havlunun
ustunde dort ayak oldu.
Yanağ?n? yere dayay?p o dolgun
yuvarlak poposunu havaya dikti. Bir elini arkaya
uzat?p tangas?n? ipini
parmağ?yla kenara çekti. Kahverengi got
deliği butun
davetkarl?ğ?yla
onumuzdeydi. “Meltem sana bunu veriyor
mu?” dedi. “Ne istersen yapabilirsin bana Bulent.
Seni seviyorum!”
Bulent bana donup, “Bunu nas?l
redderim Tar?k?” dedi. “Benimkinin
kal?nl?ğ?n? gorsen
Meltem’in neden alamad?ğ?ni?
anlars?n. Al?rsa ancak boyle bir
karı alabilir”
Bulent sevgilimin arkas?na geçip mayosunu
s?y?rd?. Kapkara yarağ?
dimdik one ç?k?verdi. Gozlerime
inanamad?m. Buyuk bir şey
bekliyordum ama bu kadar?n? değil.
Baş? neredeyse Duygu’nun yumruğu
kadard?. Damarlar? şişmiş
govdesi de çok kal?n ve uzundu. Koyu
k?ll? iri taşaklar?ndan
gozumu alamad?m. Mayosu
ayaklar?n?n ustune
duşunce Duygu baş?n?
çevirip arkas?na bakt?. O Muazzam aleti
gorunce bir yutkundu. Korktuğu belliydi
ama “Seninim Bülent! Ne istersen yap bana” dedi. Sonra
da bana donup, “Sevgilim sen de etrafa
goz kulak ol da bir goren olmas?n”
dedi. Duygu bana ilk defa sevgilim diye hitap
etmişti.
Ben gozumu onlardan pek ay?ramadan
yan?m?zdaki kayaya tirmand?m.
Onlar?n bir iki metre uzağ?ndayd?m
ama etraf? da kolaçan edebiliyordum. Duygu
tangas?n? ç?karmaya yeltendi.
Bulent, “B?rak ustunde kals?n”
dedi. “Boyle sikmek istiyorum seni.” Ben
Kayan?n ustunde hiç
olmad?ğ? kadar sertleşmiş
gibi sikim mayomu zorlarken, etraf? kesiyor ve
arkadaş?m?n sevgilimi sikmesini
seyretmeye haz?rlan?yordum.
Bulent once Duygu’nun arkas?nda
dizçoktu. Tangas?n?n ipini
hoyratca kenara çekti. Bir daha düzelmeyecek
şekilde esneyen kumaş oylece kald?
Ortaya ç?kan got deliğine kabaca
tukurdu. Duygu’nun hafif inlemeleriyle
parmağ?n?n içine
gomulduğunu gordum.
Biraz ileri geri oynatt?ktan sonra ikinci
parmağ?n? da soktu sevgilimin icine.
Duygu’nun sesinden ac?d?ğ?
belliydi. Ard?ndan uçuncyu de
soktu. Duygu “Ahhhh!” diye inledi. Bulent, “Dur
bakal?m orospu daha bir şeye
başlamad?k” dedi. “Sak?n seni iyice
esnetip ondan sonra gireceğimi zannetme.
Bunlar? sadece benimkinin ucunu dayayabilmek için
yap?yorum. As?l zevk seni sikerken
ac?tmak. Sana girdiğimde dünyan kararacak.
Senin hayk?rmalar?n?n her yerden
duyulmas?n? istiyorum. Gunlerce
oturamayacaksin k?ç?nin ustune.”
Ben art?k dayanamad?m ve mayomun içinden
benim ufakl?kla oynamaya başlad?m.
Bulent için art?k yarağ?n?
dayaman?n vakti gelmişti.
Kalafatını eline ald? avucuna
tukurup iyice ?slatt?. Elini
de Duygu’nun bacaklar?na silerek temizledi.
Baş?n? dayad? abanmaya
başlad?. Duygu’nun yuzunun
gerildiğini farkettim. Bulent ikinci kez
aband?ğ?nda Duygu “AHHHHHH!” diye
hayk?r?p, ileriye kaçt?. Bulent
k?zm?şt?.Bir eliyle sevgilime
belinden sar?l?p. Diğeriyle
yarağ?n? kavray?p tekrar
aband?. Duygu’dan ç?kan
ç?ğl?k yureğimi titretti.
Debeleniyor ama kaçam?yordu. Ne
kadar?n?n girdiğini bilmiyordum ama
daha bitmemiş olduğu belliydi. Duygu’nun
inan?lmaz ac?lar içinde olduğu
belliydi. Refleks olarak kaçmaya
çal?ş?yor ac?dan
g?rtlağ?n? y?rt?yor ama
ona rağmen nefesini toplad?kca “Ne istersen
yap bana! Seninim Bulent! Seni seviyorum!” diye
aşk?n? ilan ediyordu.
Uçuncu abanmadan sonra Bulent,
“OOOOOOHHH!” diye soludu. Bu Duygu’nun ?çine
tamamiyle girmişti anlaş?lan. Duygu’dan
ç?kan ç?ğl?ksa oncekilerden
daha da ac?kl?yd?. İçim
s?zl?yor ama yapabilecegim bir şey
olmad?ğ?n? da biliyordum.
Sevgilimin istediği buydu ve hiç olmazsa bu
şekilde mutlu olmas?na yard?m
ediyordum. Bunun yan?nda da
ald?ğ?m utanç verici bir zevkle otuzbir
çekiyordum.
Bulent bir sure durdu. Duygu’yu
s?ms?k? tutuyordu. Ac?lar içinde
k?vrana sevgilim “Senin oldum Bulent! Senin
oldum, değil mi?” diye soluyordu. Nas?l
yaniyor, oram nas?l ac?yor anlatamam!”
Bulent “ORROSPU!” diye soludu. Sonra da
baş?n? kald?r?p bana
bakt? ve “Tar?k, kusura bakma ama Galiba
senin kar?y? fena halde y?rtt?m”
deyip haince gulumsedi. Ben hiç birşey
soyleyemedim. Gozlerim birlestikleri yerden
Bulentin gozlerine kaydi. Elimin Mayomun
icinde oldugunu farketti. “OOO! Bak?yorum sende
kendini eğlendiriyorsun” deyip guldu .
“ Hoşuna gidiyormu sevgiline
yapt?klar?m?” Heyecandan
konuşamiyordum. Sadece baş?m? evet
anlam?nda hafifce sallad?m. “Etrafa da
bak?yorsun değil mi?” Yine ayni şekilde
sallad?m baş?m?. Ama
gozlerimi onlardan alam?yordum. “Etrafa
bak?nmay? unutma oğlum” deyip tekrar
Duygu’a dondu Yavaş yavaş geri
çekti kendini sonra tekrar kak?tt?. Duygu
tekrar bir ç?ğl?k att?.
Koklemişti. Biraz bekleyip yine yavaşca
geri çekti. Tekrar aband?. Duygu yine tiz bir
sesle hayk?rd?. Bu ritmi gittikce
h?zland?rarak devam etti. Duygu her
seferinde ac?yla hayk?r?yordu.
Art?k Bulent sikişe
başlam?şt?. Piston gibi gidip
geliyordu arkas?ndan. “İyi mi orospu? guzel
mi gotten sikilmek? Ac?yomu?”. Duygu, “EVET!
Erkeğim, çok ac?yo ama çok guzel.!”
diye cevap verdi.
Duygu birazdan kendini geriye doğru ittirmeye
başlad? Bülent art?k onu belinden
tutmak zorunda değildi. Bir eliyle bikinisinin
askısını at?n dizginleri gibi
tutup as?lmaya başlad?. Memeleri
bikinisinden kurtulmuş
sallanıyorlardı.Bir yanda da
kalças?n? tokatlamaya başlad?.
Sanki vahşi bir at? terbiye ediyordu. Duygu
yar?m saattir duzuluyordu ve bir
an ç?ğl?ğ? kesilmemişti.
Bulent’in de enerjisi azalmam?şt?
Ben arkadaş?m?n sevgilime bu
yapt?ğ?ndan inan?lmaz zevkler
al?yordum. Onu daha ac?mas?zca
sikmesini bir paçavraya çevirmesini istiyordum.
Onlarla ayni anda gelmekk için gayret sarfediyordum.
Duygu’nun kalçalar? tokatlanmaktan
k?pk?rm?z? olmuştu. “SİK
BENİ BULENT! SİK! SANA
HERŞEYİM FEDA OLSUN“ diye
hayk?r?rken gelmeye başlad?. Ben
de dayanamad?m ve mayomun içine
boşal?verdim. Bizim boşalmam?zdan
bir dakika kadar sonra da Bulent de ağza
al?nmayacak kufurler savurararak,
Duygu’nun kalçalar?n? ac?mas?zca
doverek geldi. Duygu’ya son bir darbeyi vururken
de dizgin gibi as?ldigi bikini
askısını b?rak?verdi.
Boylece zaten mahfolmuş Duygu havlunun
ustune savruldu. Boş bir çuval gibi
hareketsiz kalakald?. Bulent Ter içinde
ayağ kalkt?. Sanki yarim saattir
ac?mas?zca siken adam o değilmiş
gibi dinçti. Yarağ?n?n hala sert
olduğunu hayretler içinde farkettim. Duygu’nun
uzerine gelip “OROSPU!” dedi. Ağz?nda
tukuruk biriktirmek için iki saniye
bekledikten sonra tukurdu. Tam
yanağ?n?n ustune gelen
tukuruk aşağ?ya
doğru kay?p dudaklar?ndan
ağz?na dokuldu.
Gozlerini yarım açabilen Duygu “Seni
seviyorum “ diye soludu.
Bulent bana donup “Hadi kalk gidelim”
dedi? O mayosunu giyerken Yerde mahfolmuş
vaziyette yatan sevgilime bakt?m.
Tangas?n? alt? da ustu de
giyilemiyecek şekilde esnemiş. Memelerinde
bikininin as?lmasıyla oluşmuş
izler vard?. İri uçlar? dimdikti. Bir
daha ne zaman gorecegimi bilmediğim bu
manzaray? beynime kaz?mak istiyordum.
Kayan?n ustunden indiğimde
kalçalar?n?n aras?ndan bacaklar?na
suzulen Bulentin beyaz
dolunu gordum. Kalbim
anlatilmaz bir şekilde çarpiyordu. Ne
yapacağ?m? bilemiyordum. Sevgilime iyi
olup olmad?ğ?n? sormak istedim.
Yan?na gidip eğildim “İyimisin ?”
dedim. Tekrar gozlerini aralad? ve “Ohhh!
Tarik, Bulent inan?lmaz bir erkek. N’olursun
tekrar onun olmam için ne isterse yapal?m” dedi.
“ Hadi git şimdi onunla. Ben biraz kendime gelip
yan?n?za gelirim.” Yaklaş?p
dudaklar?n? usulca optum. Beni
ensemden tutup “Soz veriyorsun değil mi ne
gerekiyorsa yapacağ?na? “ dedi.
“Gozlerinin içine bakarak “EVET SEVGILIM” dedim.
Gulumsedi. Beni kendisine doğru çekip
çok ateşli bir şekilde optu beni.
Ilk defa Duygu’yla bu kadar
yaklaşm?şt?k birbirimize ve
Bulent’in biraz once
tukuruğu bu ağz?
opmeye doyam?yordum. Bulent “Hadi ulan
b?rak şimdi bu hikayeleri” diye
bağ?rd? bana. Duygu “ Hadi git
k?zd?rmaBulent’I “ dedi.
Hemen kalkt?m ve Yurumeye
başlam?ş olan Bulent’e
yetiştim. Geriye son bir goz
att?ğimda Duygu hala hareketsiz
yat?yordu. Bulent bana sevgilime
çektirdiklerinden nas?l zevk
ald?ğ?n? anlatt?. O
darac?k got deligini faraşa
çevirmekten, ac?tmaktan,
aşağ?lamaktan. Kisacas? paçavraya
çevirmekten… ve kendinden emin bir şekilde
guldu. Ben Meltem’I seviyorum ve onunla
sevişirken çok buyuk zevk
al?yorum. Ama bu şekilde hiç değer
vermediğin bir kad?n? sikip atmak
Bambaşka bir duygu. Bunları
arkadaşım sevgilim hakkında söylüyordu
ben de dinliyordum.
“En heyecan vericisi neydi biliyormusun?” diye sordu.
“Neydi ?” dedim. “Senin sevdiğin birine
bunlar? yapmak beni çok daha
heyecanland?rd?. Senin deli olup da elini
bile suremediğin birisini ne hale soktum
gordun işte. Onun alt?mda ac?
cektiğini gorudun ama hiç
birşey yapamad?n. Hatta ayni şeyi
tekrar yaşamak için bana
yalvaracağ?n? ad?m gibi biliyorum.
Neyse sen bundan hoşlanıyorsun ben de. Güzel
olan da bu “ diye güldü.

Bulent’le yan yana geri donduk. Herkez
denizdeydi. Biz de denize girdik.temizlenmemiz için bu
çok iyi olmuştu. Bulent hiçbir şey
olmam?ş gibi Meltem’le
oynaş?yordu. Ben ise kafamda biraz once
olanlar? tekrar yaş?yor Nas?l
boyle birşeye izin
verdiğimiduşunuyordum. Ama
tekrar boyle bir şey
başlad?ğ?nda karş?
koyamayacağ?m? biliyordum. Hatta
şu anda sevgilimi Bulent’in alt?nda
tekrar gormeyi arzuluyordum. Birazdan Duygu’nun
geldigini
gordum.Yuruyuşunded
bir gariplik vard?. Yavaş hareket ediyordu.
Yururken ad?mlar?n?
ayr?k att?ğ?n?
farkettim.Havlusunu serip biraz yanlamas?na
oturdu. Biz de denizden ç?k?p yan?na
gittiğimizde tangas?n?n ac?nacak
halini gorduk. Sekli bozulmuş ip
k?s?mlar?n? yeni
duğumlerle k?saltarak
duzgun hale getirmeye
çal?şm?şt?. Birden
Kalçalar?ndaki tokat izlerini Farkettim. Hemen
yan?na gidip sakayla kar?ş?k havlu
atarak kapatt?m. “Sen guneşten çok
yand?n ustune bir şey giy” dedim.
Anlam?şti. Elbisesini giydi. Gunun
kalan k?sm?nda yerinden kalkmad? Ben
onun yan?nda durdum. K?z
arkadaş?m? boyle bir durumda
yaln?z b?rakamazd?m.
Akşama doğru donmeye karar
verdiğimizde. Duygu, “Ben nas?l
yuruyecegim? Arkam dururken bile korkunç
zonkluyor” diye f?s?ldad?. Arkadan
yavaş yavaş gideriz dedim. Kimseye
çakt?rmamaya çal?şarak doğruldu.
Koluma girdi. Ac? içinde ayr?k
ad?mlarla peşlerine tak?ld?k. Bana
yolda, Bulent’in yap?ğ?ndan
nas?l içinin içine
s?ğmad?ğ?n?
soyluyordu. Ben de çok zevk
ald?ğ?m? ve çok mutlu
olduğumu soyledim.

Yaz olduğu için ev arkadaş?m sehirine
gitmişdi. Ebru’ya evde yalniz olduğumu ve
bende kalabilecegini soyledim. Kendisine bu
haldeyken birisinin bakmas? gerekirdi. Kabul
etti. Eve gittigimizde doğru Duşa girdi.
Havluya sarilmiş olarak
ç?kt?ğ?nda bana nerede
yatacağ?n? sordu.
Yatağ?m? gosterdim. “Sen de
şu divan da yatars?n herhalde” dedi. “Tabii”
dedim. Yatmadan once şu kremden sur
deliğime” dedi. Banyodan bulduğu
yumuşat?c? kremi elime verdi.
Yatağa gidip yuzu koyun uzand?.
Havlusunu biraz yukar?ya çekti “Hadi” dedi.
Kipk?rm?z?. Kalçalar? yine
onumdeydi ve bu defa onun en mahrem
yerlerinde birine parmağ?mla dokunacaktim.
Kalbim tekrar h?zla çarpmaya başlad?.
Yan?na gidip yatağa oturdum. O elleriyle
butlar?n? hafifçe iki yana ay?rd?.
Ben de ortaya ç?kan deliğe bakakald?m.
Faraşa donmuştu. “Hadi
sur! “ dedi. Elim titreyerek kremli
parmağ?m? Bulent’in
darmadağan ettiği yere
goturdum. Hafifce surdum.
“Ahhh! Yavaş!” diye bağ?rd?. Daha
hafif devam ettim. Heryerini kremledim Bazan
parmağ?m içeriye kaçacak gibi hissediyordum.
“Tamam yeter bu kadar! Git yat artik “ dedi. Sikim
fena halde kalkm?şt?. “Duygu, izin
verirsen sana bak?p otuzbir çekebilirmiyim?” diye
sordum. “Hay?r! Git yat!” diye kestirip
att?. Yat?p sessizce otuzbir çektim.
Aradan geçen gunlerde Duygu bana başka bir
zevk tatt?rmad?. Benden, Bulent’e benim
evimde kald?ğ?ni ve onu isterse
haz?r olduğunu soylememi istedi. Benim için
art?k bunun gurur meselesi yap?lacak bir
taraf? yoktu. Bulent’e bunu aynen
soyledim. “Ben istediğim zaman gelirim ,
merak etme” dedi
alıntı. ..

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Kız kardeşimin mezuniyeti

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Amateur

Ben 19 yaşında 1.78 boyunda kumral bir erkeğim.Üniversite öğrencisiyim.Üniversiteyi İstanbulda okuyordum.Ailem ise İzmirde yaşıyordu.Finallerim bittikten sonra İzmire dönmüştüm.Ailem beni karşılamıştı.Hemen eve döndük evde harika bir sofra beni bekliyordu.Bu arada annem babam ve kız kardeşimle hasret gideriyordum.Sohbet ederken kardeşimin mezuniyet gecesinin olduğunu öğrendim kardeşim lise 4 öğrencisiydi.Mezuniyet gecesi gelmişti kardeşim mini bir elbise giymişti ve beni azdırıyordu taki arkadaşı Esrayı görünceye sakarya escort kadar.Kardeşimden çok daha güzeldi ve büyük gösteriyordu ilk görüşte ben bunu sikmeliyim demiştim.Kardeşim beni esrayla tanıştırdı mezuniyet bitti ve eve dönecektik fakat esranın annesi ve babası esrayı almaya gelmedi annem hemen esranın annesini aradı.Esranın annesi babasının rahatsızlandığını ve çoruma gittiklerini söyledi esranında birkaç gün bizde kalmasını sözyledi.Bu benim için çok iyi bir fırsattı.Eve döndük esra ve escort sakarya kardeşim odalarına gideceklerini söylediler,annem ve babamda odalarına gidip yattılar.Ben erotik bir film koydum ve onu izliyordum.Aklıma kardeşimle esranın ne yaptıkları takılmıştı gidip anahtar deliğinden odalarını izledim kardeşim ve eda oturmuş sohbet ediyorlardı.Bende film izlemeye devam ettim.Film bitti ve yatmak için odama gidecektim ki esra odadan dışarı çıktı kardeşimin uyuduğunu ve çok sıkıldığını söyledi.Bende odama sakarya escort bayan gel biraz konuşuruz dedim.Esranın altında mini şort üstünde ise askılı t-shırt vardı.Beni tahrik etmeye yetiyordu.Odamda konuşuyorduk ve konu bir anda cinselliğe geldi esra daha önce hiç sex yapmadığını söyledi.Bende eğer istersen bugün bir ilk yapalım dedim.Biraz çekindi fakat onunda istediği belliydi.Bir şey diyemeden dudaklarına yapıştım deli gibi sevişiyorduk sonra ikimizde soyunduk amını yalamaya başladım yeter artık içime gir diye yalvarıyordu sikimi tükürükleyip amına dayadım bir ahh dedi ki annemler uyanacak diye ödüm koptu neyseki kimse uyanmamıştı.Hızlı git gellere başladım çok geçmeden boşaldım.Sonra götünede girmek istedim fakat esra bir dahaki sefere girersin dedi.

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Arap kadını yarağa nasıl doyurdum okuyun

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Babes

İstanbul dan Halil ben bu sitenin müdavimlerin dedim,şimdi size anlatacağım hikaye gerçektir,istanbul avrupa yakasında oturan herkes cevahir avm yi bilirler,orada bir mağazada satış sorumlusuyum ben,bir gün bir Arap kadın gurubu geldi,üst baş kıyafet bakıyorlar bende o esnada onlara yardımcı oluyor,onların öyle kapalı olduklarına bakmayın,içlerine giydikleri kıyafet hiç dışındakiler gibi değil,nerede mini etek,var yırtmajı büyük etek var nerede askılı transparan kıyafetler var hep onlara bakıyorlar,içlerinden birisi ile arada sırada göz göze geliyor,soyunma kabinin orayı işgal etmiş durumdalar,olmayan sakarya escort kıyafetleri götürüp yerine olan bedenleri getiriyorum haliyle,kabinlerinde önünde firikikler yakalıyorum,kadınlardan birisi perdeyi açıp giydiği transparan bulizin nasıl olduğunu sordu,ingilizce soruyor tabi,bende şaşırdm kapılı kadının bana bu şekilde kıyafet sormasına,güzle olmuş çok  hoş durmuş diyorum bende,kadının siyah sütyeni ve büyük göğüsleri olduğu gibi gözümün önündeydi,kapalı bir kadının vücut hatları görmek insanı dahada heyecanlandırıyor.
O arada kadınla sohbet ilerlettik bana telefonu sakarya escort bayan verdi,bende ona telefonumu verdim,ertesi akşam görüştük telefonla ve buluşmaya karar verdik,beni cevahirin oraya gelip taksiyle aldı,hemen kaldığı otelin yanında bir oda kiralamış beni oraya götürdü,odaya girer giymez soyunmaya başladık,pantolonumu indirip hemen yarağıma yumuldu,çok azmıştı belli yarağımın hepsini ağzına alıp yalayıp sonra geri bırakıyordu,biraz o şekilde yaladıktan sonra bende onu yatağa yatırdım ve külotunu çıkartıp kap kara amını emmeye başladım,bizim türk kadınlaranına göre escort sakarya amları biraz daha etliy di,yalaması daha keyifliydi,daha sonra sırt üstü yatan Arap kadının üzerine çıkıp yarağı amcığa dayadım ve sikmeye başladım,etli amına taşaklarım çarpınca lop lop lop diye ses çıkıyordu,buluşmadan önce mavi hap atmıştım bir tane,deli gibi sikecektim onu sabah kadar,yatak da tekrar domalttım ve bu sefer amcığı o şekilde girdim Arapça bir şeyler söylüyordu ama yarağımın tadını aldığı her hali ile belliydi,daha fazla dayanamadı ve kasılmaya başladı boşalıyordu,yarağımı amında sıkıştırıyordu,sırt üstü yatağa yattım karıyı da kucağıma aldım kucakta hoplata hoplata sikiyordum daha fazla dayanamadım ve Arap kadını kap karı amına sıcak döllerimi bırakmaya başladım,avuçlarımın içinden elleri ile tutmuş sıcak döllerimin amına akmasının tadını çıkartıyordu.

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Arabam Satılık

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Babes

Merhaba, başımdan gelen bir olayı size anlatmak istiyorum. Kocam sonunda dırdırımdan pes ederek bana ait olan arabamı yenilemeye karar vermişti. Arabam beni istediğim yerlere ulaştırıyordu ancak çok eskiydi ve bazı aksakları vardı. Bu nedenle daha yeni, fonksiyonlu ve konforlu bir araba istiyordum, böylece birden fazla arkadaşımla da gezebilecektim çünkü arka koltukları olmadığı için yanıma sadece bir kişi alabiliyordum. Arabamın aksakları var derken de, tehlike yaratacak anlamda değil fakat örnek vermek gerekirse, ön kaputu açmak için direksiyonun altına başını sokarak daha önce var olan kol yerine, dar bir delikten elini sokarak orada mevcut olan bir kabloyu çekmeniz gerekiyordu.


Yani benim çok sıklıkta kullandığım bir şey değildi bu ancak kocam arabamın yağını veya suyunu kontrol etmesi gerektiğinde kaputu açmak için hep beni çağırmak zorunda kalıyordu çünkü deliğin darlığından ancak benim elim sığıyordu. Buda benim canımı çok sıkıyordu çünkü hem işimi gücümü bırakıp bununla uğraşmam gerekiyordu hem de sert kabloyu çekmek parmaklarımı acıtıyordu.


Bir başka sevmediğim yönü ise, bahsettiğim gibi, içi çok dar olmasıydı ve arkada koltuğu olmamasıydı çünkü ufak kargo araç tipiydi. Kocam, arabamı belirlediği ücrette satıldığı taktirde, bana o zaman başka araba alacağına söz vermişti. Ancak, bu ücretin altına düşmeyeceği için işim çok zordu o nedenle ne yapıp ne edip arabamı bir şekilde bir başkasına pazarlayıp satmam gerekiyordu. Aklımda çok şeker yeni bir Mini vardı fakat dediğim gibi, önce ilk hedefimizi başarmak gerekiyordu.


Kocam gazeteye koyduğu ilandan birçok kişi aramıştı fakat kocam pazarlığı reddedince bunlardan sadece bir kaçı arabamı görmeye gelmişti. Ancak, onlarda arabayı gördükten sonra vazgeçmişlerdi. Moralim çok bozuktu ve ısrarlarıma rağmen kocam fiyatta değişiklik yapmamakta kararlıydı. Bir bakıma da haklıydı çünkü bu satıştan alacağı parayla ve elindeki birikmiş parayla benim istediğim arabayı ancak alabiliyordu.


Hafta arası bir gün, müstakil evimizin arka bahçe girişini su hotumu ve süpürgeyle temizliyordum. Bunu en az haftada bir yapmaya çalışırım ve toz kalkmaması için bol-bol su kullanıyorum. Dediğim gibi, evimiz müstakil olduğu için, arka bahçemiz sadece bize ait o nedenle temizlik yaparken kimse beni göremediği için çok rahat giyinebiliyorum. Temizlik yaparken her zaman çok mini olan eski beyaz tenis eteğimi giyiyorum. Bu eteğimi kocamla tenis oynamak için birkaç yıl önce almıştık ancak aşırı kısa olmasından dolayı dışarıda, tenis kortunda giymekten vazgeçmiştim ve onun yerine daha uygun bir şort almıştım.


Asında kapalı bir insan değilim ve zaman-zaman da mini etek veya elbise giyerim fakat bu etek gerçekten çok kısaydı ve ayakta dururken bile kalçalarımı ancak örtebiliyordu. Ayrıca, çok hafif ve pileli oluğu için, topa vurmak için koşup sektikçe etek sürekli yukarı havalanıyordu. Topu yerden almak için eğildiğim zaman ise popomu ortaya çıkarak etek nerdeyse belime kadar toplanıyordu. Doğruyu söylemek gerekirse vücut olarak hiç sıkıntım yok, kalçalarım yuvarlak ve dışa atıktılar o nedenle kocam kalçalarıma hayrandır ve inanılmaz seksi olduklarını söyler. Bacaklarım zaten uzun, seksi ve pürüzsüzdür, belim incecik ve göğüslerimde orta boydur, ancak ufak vücuduma göre dolgun ve normale göre daha iri görünüyorlar. Fakat yinede, yerine göre dışarıda giydiğim kılık kıyafetime özen göstermeye çalışırım.


Bu giydiğim tenis eteğinin bir özeliği daha var o da eteğin içine özel olarak dikilmiş ve kendinden ayrılmayan külotu olmasıdır. Genelde tenis etekleri bu şekilde oluyor ve belli bir oranda eteğin hafifliğinden ve de kolayca açılmasından dolayı frikik vermeyi önlüyor. Yani, kalçaları örtmekle görevlidir. Ancak, benim eteğe ait bu külotun kasık kısmı maalesef çok ince ve boldu. Kumaşın arka kısmı ise normale göre kısa olduğundan sürekli tanga gibi kalçalarımın arasına kaçıyordu.


Açıkçası, eteği sporda giymemek için bir başka sebepte buydu çünkü külot kumaşı değildi ve sadece külot şeklinde kesilmiş ince bir bez parçasıydı o nedenle kalçalarımı veya ayıptır söylemesi, mahrem bölgemi örtme görevini pek yapmıyordu. Fakat temizlik yapmak için giymek hiç sorun değildi ve bu kendinden iç çamaşırlı tenis eteğimi giydiğim zaman ilaveten başka külot giyme ihtiyacı görmüyordum. Üstelik temizlik yaparken basınçlı su hortumundan ister istemez her tarafım ıslanıyordu ve kimse halimi görmediği için içimde gayet rahattım.


Üstten ise ince ve dar penye kumaşından açık mavi olan straplez bir badi giyiyordum. Yani alttan göğüslerimin yarısını örten ve üsten tamamen açık ve dekolteli olan bir badiydi. Sanırım İngilizcesi “tube top” deniyor ve üst kısmı göğüs başlarımın hizasına kadar çıkıyordu. Yani, geniş bir kemer veya kuşak gibi düşünülebilinir o nedenle yanlışlıkla kumaşı alttan hafifçe çeksen, göğüsler aniden dışarı fırlayabilir. Tabi haliyle bu badinin altında sutyen de takmıyordum.


Ben her zaman yaptığım gibi suyla her tarafı yıkayıp süpürgeyle de mermerleri temizliyordum ki telefon çaldı. Telefon kapanmadan aceleyle ıslanmış kıyafetlerimle ve de ıslak tanga terliklerimle evin içerisine girdim ve hemen telefonu yerinden kaptım. Telefondaki kocamdı ve acilen arabanın anahtarlarını alıp gelecek olan müşteriye arabayı göstermemi istedi.


Ben bir anda afalladım ve ne yapmam gerektiğini bilmedim çünkü üstüm başım misafir karşılamak için hiç uygun değildi. Kocam tabi ki kıyafetimi bilmediği için hızlı-hızlı konuşup, “adam şimdi aradı çok istekli görüyor ve bizim mahalledeymiş, acilen arabayı görüp işine yetişmesi lazım. Ha bu arada, arabayı denemek isterse kesinlikle yalnız bırakma sende mutlaka yanında ol, ben şimdi acilen toplantıya giriyorum” dedi ve bana söz bırakmadan telefonu kapadı. Böylece ister istemez arabayı gösterip tanıtmak bana düştü.


Telefonu yerine koymamla hemen ardından kapı zili çaldı. Ben şok içinde ne yapacağımı bilmeden panik bir halde ve de her tarafım ıslak bir şekilde kaygan plaj tanga terliklerimle bir sağa koştum bir sola sonrada hiç düşünmeden kapıya yönlendim çünkü bu fırsatı da kaçırmak istemiyordum. Kıpıyı açınca karşımda uzun boylu göbekli kirli sakallı esmer iri yapılı iki tane adam gördüm. Adam doğulu bir şiveyle, “merhaba yenge, biz arabayı görmeye geldik” dedi fakat gözleri ise dikkatle her tarafımı inceliyordu. Adamların karşısına bu pasaklı halimle çıktığımdan dolayı beni o şekilde süzmeleri normaldi, sonuçta bu benim suçumdu. Ben uzanıp kapı girişindeki anahtarlıktan anahtarları hemen aldım ve arabamın bulunduğu yan tarafındaki garaj girişine yürümeye başladım, onlarda arkamdan beni takip etti.


Tabi olaylar o kadar hızlı gelişmişti ki ben hiç üstümü başımı değiştiremeden bir anda kendimi arabamı satış için sunarken buldum. Haliyle, sanırım arabadan fazla daha çok ilgi odağı bendim fakat bu müşterileri de kaybetmek istemiyordum ve ne yapıp edip adamlar pazarlık yapmadan arabamı satın almaları için ikna etmeliydim. Bu nedenle de pasaklı halimi kafamdan silmek zorundaydım, aksi taktirde müşterileri memnun edemeden kaçıracaktım. Bu satış benim için çok önemeliydi o nedenle hemen işe koyuldum.


Mahmut isimli müşteriye “buyurun anahtarları siz alınız, arabayı çalıştırabiliriniz” dedim. Adam anahtarları elimden alarak kapıyı açtı ve uzun boyundan dolayı şoför koltuğunu geriye çekti ve oturdu. Yolcu tarafına ise Ali isimli diğer adam oturdu fakat arabam bu iki adama göre gerçekten çok ufak görünüyordu çünkü iri ve uzun olmalarından dolayı arabama anca sığabilmişlerdi. Ortam çok sıkışık olduğu halde ben yinede adamlara ne kadar çok yakıştığını ve bu araba tam onlara göre diye ikna edici sözler söylüyordum. Ardından Mahmut Bey direksiyonun altına elini uzanıp ön kaputu açmaya çalıştı fakat doğal olarak çekmek için kolu bulamıyordu.


Ben bunu görünce paniklerdim ve “dur ben size onu açarım siz hiç zahmet etmeyiniz” deyip arabadan inmesini istedim. Adam bunu büyük bir eksiklik olarak görebilirdi ve arabamı almaktan vazgeçebilirdi o yüzden duruma hemen müdahale etmem gerekiyordu. Zaten o dar delikten elini imkanı yok sokmazdı. Adam arabadan indi ve ben hemen yere çöktüm ve yapacağım işlemi görebilmek için kafamı direksiyonun altına soktum. Dengemi sağlayabilmek için bir elimle fren ayakçısını tutundum diğer elimi de kaputu açan kabloyu bulmak için delikten içeri soktum.


Tabi çok uygunsuz ve dengesi zor sağlanan bir pozisyondu o yüzden bir dizimi şoför koltuğunun üzerine dayayıp diğer ayağımı da arabanın dışında bırakarak dengemi sağlamaya çalışıyordum fakat ben bunu çok kolaymış gibi göstermeye çalıştığımdan adama, “bakın çok kolay, siz hiç merak etmeyiniz” diyordum. Aksi pozisyonumdan dolayı kıçım havada adamlara doğru dikilmişti ve kafamda arabanın direksiyonun altında olduğundan adamların nere baktığını tam olarak göremiyordum fakat hemen dibimde olduklarını biliyordum çünkü aynı anda da sohbet ediyorduk ve ben maalesef halen daha ıslak olduğum için haliyle, nefeslerini ıslak cildimin üzerimde kolaylıkla hissedebiliyordum.


Bu sanırım çok normaldi çünkü ne yaptığımı görebilmeleri için bana çok yaklaşmışlardı, hatta bir tanesi dengede durabilmem için bana yardımcı olmak için kolunu karnıma dayadı, yani tam göğüslerimin altına yerleştirdi. Böylece bende vücut ağırlığımı hafifçe koluna bıraktım ve benim için kolaylık olmuştu. İki adamda iyi niyetlerini ortaya koyarak bana yardımcı olmaya çalışıyorlardı fakat beni tutan Ali Bey mi Mahmut Bey mi göremiyordum. Diğer adam ise koltukta dayalı olan dizimi rahat ve yerinde sabit tutabilmem için ayak bileğimden sıkıca tutmuştu.


İkisini de destekleri için teşekkür ettim ve aynı anda da oyalamak için konu açmaya çalıştım çünkü o sinir bozucu kabloyu bir türlü çekemiyordum. Dediğim gibi, adamlar hemen dibimde oldukları için konuşurken nefeslerini doğal olarak üzerimde hissedebiliyordum ve onlara sürekli “birazdan olacak” diyordum. Onlarda bana “evet arabanızı çok beğendik çok az kullanılmış görünüyor” diyorlardı. Bende bu kabloyu başarışta çekene kadar sohbeti uzun tutmaya çalışıyordum.


“evet, arabamı sadece gerektiği zaman kullanırım ve çok iyi bakarım”
“evet, kesinlikle çok iyi bakmışsın, buradan araban çok temiz sakarya escort görünüyor”
“teşekkür ederim, temizliğini hiç ihmal etmiyorum”
“belli, kaportada hiç pürüz yok, nefis görünüyor”
“umarım arabamı beğendiniz ve de kusura bakmayınız, ben biraz yeteneksiz çıktım bu konuda fakat birazdan başaracağım”
“Hiç sorun değil sen keyfine bak ve acele etme, bizde burada senin arabayı inceliyoruz zaten, evet gerçekten çok beğendik, fakat yardım istiyorsan seslen çünkü senin bu delik çok dar görünüyor”


“evet ya, çok dar ama teşekkür ederim çünkü ancak benim elim sığıyor buraya, sizinki kalın, ama merak etmeyiniz kocam ilk fırsatta tamir edecektir bunu”
“önemli değil yenge, istersen bu deliği bizde tamir edebiliriz fakat sanırım bizimki bu deliğe çok kalın gelir, sığmaz mı diyorsun?”
“evet, sizinki kalın olduğu için zor sığar ve canınızı acıtırsınız”
“peki sizin canınız acımaz mı?”
“azacık canım acıyor çünkü bu kabloyu çekmek için gücüm yetersiz fakat birazdan başaracağım”
“dur bizde sana yardım edelim o zaman”


Bunun üzerine ayak bileğimi tutan adam ayağımı bıraktı ve deliğin içindeki olan kolumu tutmak için üzerime, yani sırtımın üzerine yaslandı. Doğal olarak ortam çok dar olduğu için gidebilecek başka yeri yoktu ve ister istemez kalçalarımın üzerine dayanmak zorunda kaldı. Öbür yandan ise beni karnımdan, yani koluyla tam göğüslerimin altından destek veren adam ise boşta olan elini bacaklarımın arasından kasık bölgeme çok yakın bir yerden tutu ve bana “sen hazır olunca söyle aynı anda çekmen için sana yardımcı olacağız” dedi.


Bende “hazırım” dince ikisi aynı anda yüklenmeye başladı. Kolumu tutan adam acıtmadan kolumu hafifçe çekiyor fakat dengesini sağlayabilmek içinde ister istemez kalçalarıma hafifçe yükleniyordu. Öbür adam ise karnımdan koluyla bir ileri bir geri hareketler yapıp arkadaşına destek vermeye çalışıyordu. Ancak, diğer eliyle de kendi dengesini sağlayabilmek için, ister istemez kasık bölgemi sıkıp-sıkıp bırakıyor fakat bahçe temizliğimden halen daha altım ıslak olmamdan dolayı, eli yavaş-yavaş ıslaklık nedeniyle daha da yukarı kayıyordu.


Herkesin bu istikrarlı çabasına rağmen o sinir bozucu kabloyu yeterince güç sarf edemediğim için halen daha açamamıştım kaputu fakat kimsenin de morali bozulmaması için ve arabam yüzdende rezil olup müşteriyi kaybetmemek için de, adamlara “oluyor merak etmeyiniz, biraz daha gayretle olacak şimdi, siz merak etmeyiniz” diyordum. Ancak, bunu dememle adamlar daha da hırslanıp destek olabilmek için daha sert ve hızlı yüklenmeye başladılar.


Üzerimde dayalı ve de kolumu tutan adam kendi kasıklarını kalçalarımın üzerine dada yapıştırarak benim kabloya hamle yapabilmem için aynı anda kolumu çekiyor fakat aynı anda da kolumu çekebilmesi için kalçalarıma kendi önüyle sertçe yüklenip vuruyordu. Adamın önüyle kalçalarıma aldığım bu ufak darbelerden dolayı, doğal olarak benim o ince hafif tenis eteğim tamamen açılıp belime kadar yukarı katlanmıştı.


Eteğin kendi iç çamaşır olan kısım ise sert sürtünmelerden dolayı tamamen yerinden kopup kendisinden eser kalmadığını hissettim çünkü vajinamı sözde kapatan ve kalçalarımın arasındaki o ıslak yapışık kumaşı artık hissedemiyordum. Bunun yerine, kimsenin elinde olmayan sebeplerden dolayı maalesef artık kabak gibi meydanda olan iki deliğime arkamdaki adamın önü dayalıydı. Allahtan ki pantolon giyiyordu. Diğer adam ise olaya ayak uydurabilmek için o da hareketlerini hızlandırıp artık kolunu ve ellerini de kullanarak beni daha hızlı ileri geri hareket ettiriyordu.


Fakat bu durum karşısında istenmeyen kazalar olabiliyordu çükü hızlı kol hareketiyle ince ufak badim aşığa doğru kayarak karnıma kadar indi ve kolu ve elli artık çıplak göğüslerimin üzerinde hareket ediyordu. Fakat en kötüsü ise, kasık bölgemde olan eli yanlışlıkla mahrem bölgeme dayandı ve hepimizin o istikrarlı ve odaklanmış çabalarımızdan dolayı adam fark etmemiş olmalı ki yanlışlıkla başparmağı ıslak vajinamın için kaydı.


O an kanım dondu ve ayak parmaklarım uyuşmaya başladı. Kendimi ve adamları böyle bir duruma nasıl soktuğumu anlamamıştım ve onları zor durumda bıraktığım için kendimden çok utanıyordum. Adama ne yapıyorsun çeksene parmağını içimden diyemezdim çünkü bu onun suçu değildi ve onlar bana sadece yardımcı olmaya çalışıyorlardı. Üstelik başparmağı vajinama girdiğini fark etmemiş olmalıydı yoksa aksi takdirde özür dileyip elini oradan çekerdi.


Adamları mahcup ve rencide etmeden bu durumdan kurtulmak için kabloyu artık çekip açmam gerekiyordu fakat konsantre olmakta zorlanıyordum çünkü popom arkamdaki adamın sert vuruşlarından sürekli öne geriye gidiyordu, çıplak göğüslerim ise diğer adamın kolunun ve ellerinin üzerinde resmen dans ediyordu ve vajinamın içindeki başparmakta kalınlığından ve büyüklüğünden beni kocamın penisinden daha çok zorlayıp terletiyordu.


Vücudumu ve hislerimi artık kontrol edemiyordum ve çok acayip olmuştum. Başım dönmeye ve içimi bir sıcaklık basmaya başlamıştı ki aniden istem dışı kasılarak adamın parmağının üzerine kontrolsüzce orgazm olup boşalmaya başladım. Bu ani boşalmamla birlikte bilinçsizce üzerine yüklenmeye çalıştığım kabloyu sertçe çekmiş olmalıydım ki ön kaput aniden tak diye açılıverdi.


Kaputun açılmasıyla bir an afalladım ve ardından adam parmağını içimden çıkardı, diğer adamda üzerimden kalktı ve beni ikisi de kolumdan nazikçe tutarak ayağa kaldırmaya çalıştılar. Ayağa kalkınca yavaşça kendime geldim ve bir anda ikisinin de çıplak göğüslerime baktığını fark ettim. Bunu durum karşısında göbeğime kadar düşen dar badimi hemen yukarı çekerek göğüslerimi tekrar bu ince kumaşla örtmeye çalıştım fakat yinede üsten çok dekolteydi.


Adamlara karşı çok mahcup olmuştum ve bu kaput yüzünden onları da seferber etmiştim. Üstelik bana yardımcı olmaya çalışan ve yanlışlıkla vajinamın içine parmağı kaçan Mahmut Bey olmalıydı çünkü maalesef başparmağının üzerinde bana ayıt organım sıvılarımı görebiliyordum ve fark etmemesi için dua ediyordum. Ancak, Mahmut Bey parmağının üzerindeki ıslaklığı fark etmiş fakat Allahtan ki ne olduğunu anlamamış çünkü vajinamdan ıslanmış parmağını kendi ağzına götürerek emmeye başladı. İçim çok rahatlamıştı çünkü yüz ifadesinden anladığım kadarıyla tadını çok beğenmişti ve ‘bu ne’ diye kimseye bir şey sormadı.


Adamlar ön kaputu açarak içine bakmaya başladılar, sonrada kapatarak tekrar arabaya bindiler. “yenge biz bir tur atıp gelelim” deyince ben aniden, “dur bende geliyorum” dedim ve bende arabaya binmeye çalıştım çünkü kocamın bana özelikle ‘arabayı kullanmak isterse, yalnız bırakma diye’ tembihlediğini hatırlıyordum. Yalnız bir sorun vardı o da üçüncü bir kişi için yer olmamasıydı. Sonuç olarak arabayı test etmek için ikisi de binmek zorundaydı.


Ali Bey “yanıma gel, bir şekilde sıkışırız madem gelmek istiyorsun” dedi. Maalesef başka seçeneğim yoktu ve arabaya bir şekilde sığamam gerekiyordu. Ali Bey yolcu tarafından kapısını açtı ve “gel yenge, senin içinde sorun değilse kucağıma oturabilirsin çünkü burada başka yer yok gibi görünüyor” dedi. Mecburiyetten, “rica ederim, tabi ki benim içinde sorun değil” diye yanıt verdim ve içeri sıkışarak Ali Beyin kucağına oturmaya çalıştım. Ancak, ortam düşündüğümden daha da sıkışıktı çünkü Ali Bey maşallah çok büyük ve iri yapılı bir adamdı.


Koltuğunu en geriye çektiği halde göbeği ve cüssesi beni resmen ön torpidoya yapıştırmıştı ve ayaklarımı bile koyacak yer kalmamıştı. Dediğim gibi, Ali Beyin uzun ve iri bacaklarından dolayı ayakları tamamen aşağıdaki boşluğu doldurmuştu ve kucağına oturunca popom göbeği ve torpidonun arasına anca sığmıştı. Bu durumdan dolayı maalesef benim kendi ayaklarıma yer kalmadığı için sırtım şoföre dönük bir şekilde ayaklarım arabanın dışarıda kaldı.


Bunun üzerine Mahmut Bey durumu fark edince, ilk önce ayaklarımı kendisine doğru, yani şoför koltuğuna doğru uzatmamı sonrada popomu Ali Beyin kucağına yerleştirmemi istedi. Böylece bir şekilde arabaya sıkışarak kapıyı kapatabilecektik. Bu tek çözüm olduğu için arabadan tekrar indim çünkü bunu yapabilmek için ilk önce şoför tarafından girmem daha kolay olacaktı. Ali Bey kapısını kapattı ve Mahmut Beyde arabadan inerek şoför tarafından girip Ali Beyin kucağına oturmama yardımcı oldu.


Tekrar Ali beyin kucağına oturunca sırtımı yolcu kapısına, yani pencereye doğru dayadım. Böylece kucağına yan oturmuş oldum fakat bu seferde ayaklarım şoför kutlunda kalarak Mahmut Beyin koltuğunu işgal etmeye başladım. Bunun üzerine, Mahmut Bey yine kibarca ve anlayışlı davranarak, “yenge, sığmamız için, bacaklarını biraz geriye katla ve ayaklarını kucağıma koy, böylece hepimiz sığmış oluruz” dedi.


“Peki” diyerek ayağımdaki terlikleri çıkartmaya çalıştım çünkü adamın üzerine basmak zorunda kalacaktım. Parmak arası plaj terliklerimi bu sıkışık ortamda eğilip çıkartmakta zorlanıyordum çünkü eteğim aşırı kısaydı ve altımda artık külot diye bir şey kalmamıştı, o nedenle oramı buramı göstermemek için çabalıyordum.


Zorlandığımı gören Mahmut Bey “dur ben sana yardım edeyim” deyip ayak bileğimden tutup bacağımı yukarı kaldırdı. Sonrada yavaşça terliği ayağımdan aldı ve pedikürlü pembe ojeli ayak parmaklarıma bakarak “yenge, ne tatlı ayaklarınız var öyle” dedi. Adamın nazik yorumundan dolayı hem biraz utandım hem de gururlandım. Ayni şekilde öbür ayağımı da havaya kaldırarak hayran-hayran ayağımdan ufak terliğimi çıkarttı ve ardından koltuğuna oturdu.


Ancak, bu seferde ayaklarım onun göbeği ve direksiyon arasına sıkıştı ve bu bir şekilde araba kullanmasına engel olacaktı. İlk başta planımız ayaklarımı kucağına koymaktı ancak kucağı ve direksiyon arasında da çok az bir mesafe olduğundan sadece bir ayağımı sığabiliyordu. Mahmut Bey yardımcı olarak, “yenge, sağ ayağın kucağıma kalsın, sol ayağını da omzuma daya” dedi.


Bu sol ayağım için çok komik ve tuhaf bir yer olacaktı ve de adama ayıp olur diye biraz çekiniyordum açıkçası, fakat Mahmut Bey bu konuda çok ısrarcıydı ve kendisi için hiç sorun olmayacağını belirti. Fazla seçeneğimde olmadığı için sağ ayağımı kucağına sıkıştırdım sol ayağımı da dediği gibi omzunun üzerine yerleştirdim.


Gerçekten escort sakarya çok komik bir görüntüydü bu çünkü küçük narin ayak parmaklarım ister istemez Mahmut Beyin kulağına değiyordu fakat bu ona bir rahatsızlık vermediğini söylemişti, benim de içim çok rahatlamıştı. Ali Bey içinde durum çok farklı değildi çünkü adamın kucağına sıkışmıştım ve ikimiz için de kıpırdayacak yer yoktu. Ben Mecburen sol kolumu Ali Beyin boynuna atmak zorunda kaldım o da sağ koluyla arkamdan belime attı ve mecburen elini açılan mini eteğimden sağ bacağıma, yanı yan kalçama kondu.


Ancak, o yetmezmiş gibi ister istemez göğüslerimle de ona rahatsız veriyordum çünkü kaçacak yerim olmadığı için maalesef çenesini göğüslerimin hemen üzerine dayanmak zorunda kaldı. En sonunda, Mahmut Bey arabayı çalıştırarak birinci vitesi attı ve yola çıktı. Ancak, vites topuzu bacaklarım arasında kaldığı için Mahmut Beyin her vitesi değiştirmesiyle bacaklarımı daha fazla açarak kucağındaki ayağımı adamın kasıklarına daha da bastırmak zorunda kalıyordum. Tabi, bacaklarımı sürekli açmak zorunda kaldığım için mahrem bölgemi ufacık eteğimle kapatmakta zorlanıyordum ve ikisi de bacak aramı net bir şekilde görebiliyordu. Tabi bu tamamen benim suçumdu ve bu nedenle onları baktıkları için yadırgayamazdım.


Mahmut Bey kırmızı ışıkta durunca konuşmak için ağzını tam açıp kafasını bize doğru çevirdi ki yanlışlıkla adamın kulağında dayalı ayak parmaklarım aniden ağzının içine giriverdi. Bir an ikimizde ne olduğunu anlamadık ve böyle şaşkın bir şekilde şirin ayak parmaklarım 5 saniye kadar adamın ağzında kaldı sonra çok özür dileyerek ağzından çektim ayağımı. Yüzüm utançtan kıp kırmızı olmuştu fakat iki adamda bu durumu çok komik bularak kahkaha atmaya başlamışlardı. Mahmut Bey rahatsız olup sinir olmadığını görünce benimde yüzüme bir tebessüm geldi ve onlar gibi kahkaha atıp gülmeye başladım.


Mahmut Bey ilk başta çok utandığımı fark ettiği için, mahcup olmamam için “ya yenge canını sıkma olur böyle kazalar, bak benim için sorun değil, şikayetçi de değilim çünkü ayakların gerçekten çok güzel kokuyor ve belikli çok bakımlılar. Bak ben ne kadar rahatım ispat edeyim” diyerek tekrar ayağımı ağzına alarak pembe ojeli şirin ayak parmaklarımı bu sefer ıslak ağzıyla soğurmaya başladı. Bunun üzerine ben ve Ali Bey tekrar gülerek kahkaha atmaya başladık. Ortam artık yumuşamıştı ve yeşil ışıkla yolla devam ettik.


Mahmut Bey arabayı bir de toprak yolda denemek isteyince ilk buluğu toprak yola saptı. Arabam ufak olduğu için taşlı çukurlu yoldan baya bir sarsılmaya başlamıştık ve on nedenle kontrolsüzce yukarı aşağı sallanan göğüslerim Ali beyin suratına çarpmaya başladı. Sağ ayağım Mahmut Beyin kasıklarında titremeye, popom ise Ali beyin kucağında oynamaya başlayınca da kalçalarımın arasında sertçe büyüyen bir kabarıklık hissetmeye başladım. Aynı şekilde sağ ayağımın altında da Mahmut Beyin sertleşen aletini hissediyordum fakat sonuç olarak bu onların elinde olan bir şey değildi ve onları mahcup etmemek için hiçbir şey yokmuş gibi davranmaya karar vermiştim.


Araba hızla çukurlu toprak yolda devam ettikçe benim göğüsler kontrol dışına çıkıp çılgınca dans edip ufak dar badim de sarsıntıdan yine aşığa kayıp karnıma yapıştı. Böylece sol göğüs uçum Ali beyin suratına ve ağzına çarpmaya başlamıştı fakat kollarım sıkışmış oluğu için badimi yukarı çekemiyordum. Üstelik çeksem de tekrar açılacaktı o yüzden yine hiç bir şey olmamış gibi davranıyordum. Ancak, eteğim çok kısa olduğu için çıplak kıçımın arasındaki kaya gibi sertleşen alet adamın pantolonunu baya zorladığını hissedebiliyordum ve arada pantolonu olmasa bir yerime kesin kayabilirdi.


Bu tahlilsiz durumdan dolayı bende adamlarda baya zor durumdaydık çünkü aksilikler üst üste geldikçe adamların aletleri kontrol edilmez duruma girmişti ve belli ki acı çekiyorlardı çünkü ayağımla ve kıçımla pantolonları delinecekmiş gibi hissediyordum. Hallerini acıyıp biraz durup dışarıda hava alma teklifi ettim, belki o şekilde onlar içinde kendilerine gelme imkanı olurdu bu. Teklifimin üzerine Mahmut Bey kenara çekip abayı durdurdu, açıkcası buna bende çok sevinmiştim. Ancak, “biraz dinlensek iyi olur haklısın fakat arabadan inmezsek daha iyi olur sonra tekrar girmekte zorlanabiliriz” dedi. Bu konuda çok haklıydı.


Birkaç dakika soluklandıktan sonra Mahmut Bey daha fazla dayanamayarak itiraf etti ve “Ya yenge kusura bakma ve yanlış anlama ama benim yarak çatlayacak birazdan, iznin varsa pantolondan dışarı çıkartmam lazım” dedi. Ben şaşkınlıkla utanmayla arası “Mahmut Bey esas siz lütfen kusura bakmayınız, hep benim yüzümden oldu, sizi anlayışla karşılıyorum” söylememle Mahmut Bey aniden fermuarını açtı ve ayağımın arasından kocaman aleti dışarı fırlaya verdi. Halbuki ‘ben ineyim öyle çıkart sonra rahatlayınca tekrar gelirim’ diyecektim fakat lafımı bitiremeden artık olanlar olmuştu ve yapacak bir şey yoktu.


Adam beni yanlış anladığı için artık ayağıma dayalı, hatta ayağımdan daha da büyük kocaman bir alet vardı. Çok unlanmıştım fakat onu da zor durumda bırakmamak için sadece masum ve şirin bir şekilde gülümsemek zorunda kalmıştım. Ancak, zor durumda kalan bir tek Mahmut Bey değildi. Olaylar böyle gelişince, Ali Beyde içinden çıkarak “ne iyi ettin lan Mahmut, benim yarakta parçalanıyor burada, dur bende çıkartıp rahatlayım” demez mi? Şokumdan ağzım kiriktendi ve nasıl tepki vereyim bilemedim çünkü vajinama ve arka deliğimin üzerine zaten dayalı bir vaziyetteydi ve ten temasını sadece bir pantolon ayırıyordu.


Ali Bey benden bir hareket veya tepki görmeyince, bir sorun olmazmış gibi sanıp kocaman elini kıçımın altına atarak beni hafifçe yukarı kaldırdı. Sonra da diğer eliyle fermuarını açtı ve dışarı roket gibi kocaman ve kaya kadar sert bir alet fırladı. Bacaklarımın arasından ne kadar dimdik ve hiç sağa sola oynamadığını görebiliyordum. Sanki taş kesilmiş gibindi. Fakat en korktuğum şey, ben artık nereye oturacak olmamdı. Bu konuda fazla merak etmeme gerek kalmadı çünkü Ali Bey beni tekrar kendi aletinin üzerine indirmeye başladı ve tam aletinin başı vajinamın girişime dayandığı anda durdu. Allahtan ki elini tamamen çekerek ağırlığımı aletinin üzerine bırakmadı ve yarı yolda tutmaya devam etti.


Çok korkmuştum çünkü beni böyle kocaman bir aletin üzerine aniden bir bırakmış olsaydı, kesin parçalanırdım. Halen daha şok içindeydim ve korku ve heyecan arası bir duygu basmaya başlamıştı beni. O kadar bir gerilmiştim ki kasılıp kaldım ve ağzımı açıp konuşamıyordum bile. Bu gelişen olaylar üzerine, aniden Mahmut Beyin tekrar sesli-sesli kahkaha attığını duydum ve Ali Beyin haline gülerek “yaa arkadaş, sana ne oldu böyle, nasıl böyle bu hale geldin” diye alay etmeye başladı. İkisi de olayı şakaya vurarak, beni de biraz rahatlatmaya çalıştılar. Onlarla uyum sağlayabilmek için bende gülmeye çalıştım. Çok korkmuştum fakat onlarında başka seçenekleri yoktu ve yapabilecek tek şey bu anormal duruma gülmekti.


Biraz dinlendikten sonra Mahmut Bey, arabayı tekrar çalıştırarak yola devam etmeye karar verdi. Ancak bu dinlenme kimsenin işine yaramamıştı çünkü iki adamın da aleti halen daha sert ve dimdikti. Ufak şirin ayağım mecburen Mahmut Beyin kocam aletinin üzerinde dayalı duruyordu ve ayak tabanım arabanın sarsıntısından üzerinde titreyip oynadığı için kocaman başının içinden pembe ojeli ayak parmaklarımın üzerine zevk sıvıları akıyordu. Bu durum karşısında ayaklarım üzerine süzülen sıvılardan dolayı daha da kayganlaşarak adamın aletini resmen okşuyor, yağlı masaj yapıyor gibindi.


Öbür yandan ise, tam vajinamın girişimde kocaman bir yarak dayalıydı ve vajina dudaklarım hafif açılarak Ali Beyin yarağının başının üst kısmını hafifçe kucaklamıştı bile. Fakat içine girmesi mümkün değildi çünkü beni kalçalarımdan sıkıcı kavramış havada tutuyordu. Ancak, çukurlu yoldan dolayı benim çıplak göğüslerim yine Ali Beyin suratına sertçe çarpıyordu. Çok mahcup oluyordum fakat onları engelleyemiyordum ve Ali Beyden sürekli özür diliyordum. O da, “yenge, rahatsız oluyorsan suratıma çarpmamaları için onları ağzımla sabitleyebilirim” dedi. O an bu nasıl olacak diye düşünmemiştim fakat sabitlenmeleri konusu iyi bir fikre benziyordu o yüzden yardım teklifini hiç düşünmeden kabul ettim.


Kabul etmemle, Ali Bey aniden göğüs başlarımı dudaklarının arasına aldı ve sıkıca emerek onları oynamamaları için sabitlemeye çalışıyordu. Tabi benim göğüs uçlarım çok hassas olduğu için hormonlarım baya uyarılıyordu ve adam resmen göğüslerimi ağzıyla sıkıştırıp yalayıp emmiyordu. Bunu yaptıkça ben ister istemez etkileniyordum ve vajinamın sulanmasını engelleyemiyordum. Bu bir süre böyle devam edince benim sıvılarım bu sefer adamın aletinin üzerini ıslatmaya başladı ve araba sekip sarsıldıkça adamın kocaman aleti içime doğru yavaş-yavaş ve santim-santim kaymaya başladı.


Ben bunu hissettikçe, “Ali Bey beni havaya kaldır” diyordum o da beni kaldırarak yarağının ucuna kadar getirip tekrar sarsıntıdan içime doğru giriyordu. Sadece birkaç santimi girdiği halde beni çok zorluyordu ve vajinam bu güne kadar hiç esnemediği kadar esniyordu. Ali Bey beni her yukarı kaldırışında inişim daha da derine giriyordu ve içim baya kayganlaşmıştı. Adam içime çok yavaşça giriyor fakat aniden yukarı çektiği halde ben baya kendimden geçiyordum ve farkına varmadan ayağım Mahmut Beyin aletini baya bir okşuyordu ve halen daha omzunun üzerinde olan diğer ayağım ise adamın suratında ve arada da ağzında geziyordu. Sanırım topraklı yol bitmişti ki aniden Mahmut Bey frenlere asıldı.


Arabanın ani durmasıyla ben Ali Beyin ellerinden yanlışlıkla kaçtım ve adamın kocaman aleti yanlışlıkla oldukça ıslak vajinama tamamen giriverdi. O kadar bir kalındı ve derine girmişti ki ben aniden çığlık attım ve gözlerim fal taşı gibi açıldı. Bir süre böyle kaldıktan sonra sanırım vajinam içimdeki yarağa alışmış olmalıydım ki gevşemeye başladım.


Ali Bey hafifçe gevşediğimi ve sakinleştiğim görünce, hiç bir şey söylemeden beni bu sefer kucağında zıplatarak içimde gidip gelmeye başladı. İpler artık kopmuştu ve adam beni resmen sikiyordu. Diğer yandan ise Mahmut Bey ayaklarımı, bacaklarımı ve yetişebildiği her yerimi yalayıp sakarya escort bayan emmeye başlamıştı. Ben artık transa geçmiş gibindim ve tek yapabildiğim şey yüksek sesle inlemekti, gerçekten kendimi ve duygularımı kontrol edemiyordum ve vücudum artık benim kornolumun dışında ele geçirilmiş gibindi.


Adamlar beni artık diledikleri gibi kullanıyorlardı ve bir anda kendimi arabanın dışında ön kaputun üzerinde buldum. Bu seferde Mahmut Bey sırtımı kaputun üzerine dayamış bacaklarımı da omuzlarının üzerine alıp vajinamın içine sertçe giriyordu. O kadar büyük, uzun ve kaya gibi sert bir yarağı vardı ki bu şekilde komple içime sığıyor olması inanılmazdı fakat o kadar ustaca sokuyordu bana ki çılgına dönmüştüm ve adam beni aletinin altında çığlık attıra-attıra resmen dans ettiriyordu.


Mahmut Bey bir süre içime böyle pompaladıktan sonra beni güçlü kollarıyla arabanın üzerinden kaldırarak hiç yere bırakmadan Ali Beyin kollarına attı ve o da beni bir hamlede yarağını tekrar içime geçirerek sikmeye devam etti. Bacaklarım beline sarılmış bir şekilde beni resmen havada sikiyordu ve aynı anda da göğüslerimi emiyordu.


Boşta olan Mahmut Bey ise arkama diz çökerek kaba elleriyle kalçalarımı hafifçe ikiye ayırdı ve ıslak ve kıvrak diliyle göt deliğimi yalamaya başladı. Yaladıkça aynı anda da parmağı ile girişini zorluyordu ve göt deliğimin üzerine tükürerek parmağının girmesini sağlıyordu. Hayatımda hiçbir şey göt deliğime girmemişti bu güne kadar ve kocamı bile arka deliğime yaklaştırmıyordum fakat artık çok savunmazsızdım çünkü havada Ali Beyin kucağında sikiliyordum ve artık iyice ıslanmış göt deliğimin içinde de girip çıkan kalın bir parmak vardı.


Acıyla karışık duygular içinde adamlar iki deliğimi doldurmuştu ki bir and göt deliğimde parmak yerine bu sefer Mahmut Beyin kocaman yarağı yer aldı. Olanlara inanamıyordum. Adamlar beni havada tost yapmış bir şekilde ikisi aynı anda biri amıma diğeri de göt deliğime vahşice giriyorlardı. Hayatımda hiç bu şekilde sikilmemiştim ve bunun dev gibi iki tane yabancı adam tarafından yapılmış olması da başka bir olaydı.


Aldığım bu uç noktadaki uyarılmadan dolayı çıldırıyordum fakat beni tedirgin edip ürküten nokta ise kocam dışında ilk kez başkaları mahremiyetimi elle geçirmiş olmasıydı. Ama bunu ne ben nede adamlar kasıtlı yapmamıştı ve olaylar kendi başına bazı giden aksilikler yüzünden bu boyuta gelmişti.


Zevk almak istemiyordum fakat kendimi tutamıyordum ve aniden kasılarak orgazm olmaya başlamıştım. Böyle olunca çığlıklarım artmıştı ve iki deliğimin içindeki kasılmalar adamların yaraklarını sıkıca yumruk içi gibi kasıp-kasıp bıraktığı için ve amım ve göt deliğim yaraklarını masajlıyormuş gibi yaptığı için, onlarda daha fazla dayanamayarak tazyikli döllerini içime fışkırtmaya başlamışlardı. İçim daha önce hiç bu kadar doldurulmamıştı, ne bu kadar büyük ve uzun yaraklarla ne de bu kadar çok dölle.


Benim artık ne ayakta duracak ne de konuşacak halim kalmamıştı. Arabam van tipi oluğu için beni dikkatlice arka bagaja baygın bir şekilde koydular ve eve geri dönmek için yol almaya başlamıştık. Eve vardığımızda az çok kendime gelmiştim ve elimden tutarak beni bagajdan indirdiler. Destek gerekmeden çıplak ayaklarımın üzerinde durdum çünkü terliklerim nerde olduğunu bilmiyordum fakat fazlada omurumda değildi. Ancak yinede dizlerim titriyordu ve iki deliğimde acıdan zonkluyordu fakat aynı zamanda da iki deliğimde çok hassas olmuştu ve en ufak bir dokunuştan bile tekrar boşalabilirdim.


Ben halen daha bu adamlara arabamı satmakta niyetliydim, üstelik bu olanlardan sonra eğer arabamı almayacak olsalar kesin sinirimden çıldırabilirdim. O nedenle onları evimin arka bahçesine davet ettim ve limonata ikram ederek beraber bahçe sandalyelerine oturduk ve satın alma konusunu tekrar açtım. Olanlar olmuştu artık ve ben bu saatten sonra çekingen, tutucu ve utangaç olacak durumda değildim o yüzden iki adamın karşısına kıyafetimi değiştirmeden minicik eteğimle oturdum ve güzel seksi bacaklarımı bacak-bacak üstüne atarak adamlara kur yapmaya başladım.


Haliyle, onlarda sırıtarak beni baştan tırnağa kadar süzüyorlardı. Onları tekrar azdırmak veya zor durumda bırakmak gibi bir niyetim yoktu fakat bu olanlardan sonra kendimi saklayıp, örtüp utanmanın da bir anlamı yoktu. Sadece rahat ve iyi niyetli bir şekilde davranarak artık arabamı satın almalarını istiyordum.


Adamlar oturdukları yerden bahçemize ve ortama bakınarak “ne güzel ve bakımlı bir bahçemiz var” dediler. Bende hafta da bir bahçıvan geldiğini ve benimde sürekli temizliğine ve bakımına özen gösterdiğimi belirttim. Arka bahçemiz çok güzel, bol çiçekli ve ağaçlı kalabilmesi için gerçekten çok emek gerektiriyordu. Mahmut Bey kendilerinde bu bahçe işinden anladıklarını ve istersem bundan sonra bahçe bakımını kendileri yapma teklifinde bulundular. Bende bu konuda kocamla konuşmaları gerektiğini ve benim için bir sakınca olmadığını söyledim. Benim için en önemlisi, fiyatta pazarlık yapmadan arabamı satın almalarıydı ve bunu onlara net bir şekilde belirttim.


Adamlar arabamı kesinlikle satmaya ihtiyacımın olduğunu ve bu fiyata başka kimseye satamayacağımı bildikleri için bu durumu avantajlarına kullanmaya çalışıyorlardı. Bende bu müşterileri elimden kaçırmamak için mecburen uyum göstermek zorundaydım. İki adam bana “yenge sen çok etkileyici bir kadınsın, sana hiç hayır der miyiz” söyleyerek bacaklarıma bakıp sırıtıyorlardı. Bende kibar olmak için onlara karşılık olarak geri gülümsüyordum çünkü başka çarem yoktu. Ali Bey gözlerini bacaklarımdan ayırmadan, “yenge, amınızı sikerken canınızı çok acıtmadık inşallah” dedi.


Çok ağır doğulu bir şiveyle argo, kaba ve açık konuşuyorlardı. Çok eğitimli tipler olmadıklarını ve konuşma tarzlarının böyle olduğu bildiğim için anlayışla karşılıyordum. Bu olanlardan sonra, kendilerini kötü hissetmelerini istemiyordum çünkü işler çığırından çıkması da onların suçu değildi o yüzden bende onlara, “Ya Ali Bey, biraz acıyor ama önemli bir şey değil, siz dert etmeyiniz” dedim.


Bunun üzerine, Ali Bey “hiç olur mu yenge, sen aç bakayım bacaklarını bir göz atalım durumuna, belki hızlı iyileşmesine yardımcı olabiliriz” dedi. Bunun iyi fikir olacağını düşünmüyordum fakat onlara ters bir şey de söylemek istemiyordum o yüzden oturduğum yerden dizlerimi biri birinden ayırarak bacaklarımı iyice araladım ve hassas ve sertçe kullanılmış narin deliğimi onlara sergiledim. Karşımda oturan Ali Bey yerinden kalkarak bacaklarımın arasına diz çöktü ve daha da yakından bakarak “hmm, yenge senin bu am kıpkırmızı olmuş” dedi.


Bunu demesiyle bende kafamı aşağı eğerek ufak deliğime bir göz attım, gerçekten kabarmış am dudaklarım ve ufak deliğim nerdeyse domates gibi kızarmıştı. Ali Bey “dur ben sana merhem gibi olurum şimdi” diyerek aniden dudaklarını amıma yapıştırdı ve yalayıp emmeye başladı. Benim amım zaten çok hassas bir durumdaydı ve ufak bir dokunuştan bile tekrar boşalabilirdim ki adam beni yeniden doruk noktasına çıkartarak zevkten çıldırtıyordu ve ben bunu hiçbir şekilde engelleyemiyor ve onu durduramıyordum.


Bunu fırsat bilen Mahmut Bey ise hiç vakit kaybetmeden aniden kocaman sikini suratıma çarptı ve ağzıma sokmaya çalıştı. Ben o an sağlıklı düşünemediğim için ve bütün hormonlarım tekrar altüst olduğu için, hiç düşünmende ağzımı açtım ve adamın kocaman sikini yumuşak dudaklarımın arasına alarak yalamaya başladım. Ali bey ufak deliğimi daha sert emdikçe bende istem dışı Mahmut Beyin yarağını bir o kadar daha sert emip yutuyordum.


Tam bu sırada yanımızdaki bahçe masasının üzerinde duran cep telefonum çalmaya başladı. Gözümün ucuyla baktım, arayan kocam olduğunu gördüm ancak bir şey söyleyip yapana kadar Mahmut Bey bana hiçbir şey sormadan siki halen daha ağzımdayken uzanıp telefonu aldı ve kocama konuşmak için alo dedi. Ben bir yandan adamın sikini emiyorum, diğer yandan amım yalanıyor, öbür yandan da korkuyla gözlerim fal taşı gibi Mahmut Beye bakıyordum. Adam kocamla konuşamaya başlayınca, ilginç olan şey benim halen daha adamın sikini ağzımdan çıkartmayıp yalayıp yutmamdı.


Mahmut Bey kocama, “Ağabey, yengenin arabasını Ali ve ben baya kullandık, yol tutuşu çok iyi ve az kullanılmış olduğu belli. İçi biraz dar geldi bize ama sorun değil hepimiz buna zamanla alışabiliriz. Yengenin arabasına iki ön girişten ve birde arka kapıdan girdik, üç girişi de mükemmel ve ilk başta zorlanmış olsak da şimdi alıştık ve kolay girebiliyoruz”. Kocamda karşılıklı bir şeyler diyordu ama ne dediğini bilmiyorum fakat Mahmut Beyde karşılığında “evet, evet, çizik ve batıklık yok, kaporta jilet gibi ve pürüzsüz, çok yakından bakarak inceledik ve gördüklerimizi çok beğendik” diyordu.


Sanırım konu para konusuna gelmişti çünkü Mahmut Bey kocama “biraz indirim olmaz mı” söyler söylemez ben Mahmut Beyin yarağını daha sert emerek gırtlağıma kadar soktum ve onu zevkten çıldırtarak sözünü yarıda kesmesini sağladım. Bu sefer, “aslında fiyatı değiştirmeden anlaşabiliriz” dedi ve anlaşma olarak bundan sonra bahçe işlerinin kendileri yapması şartıyla arabamı hemen alacaklarını söyledi. “Haftada bir gelip biz temizleyeceğiz bu güzel bahçenizi ve onu güzelce sulayıp halledeceğiz…


Hm bizim amele adamları da getiririz hep bir elden işi daha temiz ve hızlı hallederiz. Eminim yengede bundan memnun kalacaktır çünkü onun bu güzel çiçekleriyle hepimiz ilgileneceğiz. Halen daha amı mı yalayan Ali Bey ise kafasını kaldırıp telefona doğru, “yengenin arka bahçesini şahsen ben temizlemek isterim” diye seslendi ve dilini bu sefer kızarmış göt deliğime yapıştırarak yalamaya başlamıştı.


Tam bu sırada Mahmut Bey doruk noktasına gelerek ağzımın içine boşalmaya başladı ve aynı anda da “sonrada bütün bahçeni güzelce sularız öyle gideriz” diyordu kocama. Telefonda anlaşarak konuşmalarını bitirdiler. Ben o an Ali Beyin dilinin üzerine kaç kere boşalmıştım bilmiyorum ama o hazla ağzımdaki döllerin birçoğunu yutmuştum bile ve ağzımdan taşan geriye kalanlar da dudaklarımdan ve çenemden süzülerek göğüslerimin üzerine akmıştı.


Hayatımda hiç yapmadığım ve hiç bu kadar yoğun ve aşırı azıp zevk almamıştım ama bunu isteyerek yapmamıştım. Adamlarda perişan bir halde olduğumu görüyorlardı o nedenle bana teşekkür ederek gidip bir duş alıp dinlenmemi tavsiye ettiler. Kocamla anlaştıklarını ve arabamı satın alacaklarını söylediler o yüzden gönül rahatlıyla bu olanları unutmamı istediler.

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

bakırköy escort gaziantep escort gaziantep escort sincan escort bursa escort bayan görükle escort bursa escort bursa merkez escort bayan bahçeşehir escort çankaya escort erotik film izle rus escort kızılay escort mersin escort kocaeli esgort bahçelievler escort escort ankara izmir escort izmir escort izmir escort taksim escort taksim escort kocaeli escort kocaeli escort beylikdüzü escort şişli escort mecidiyeköy escort Ankara escort bayan Ankara Escort Ankara Escort Rus Escort Eryaman Escort Etlik Escort Sincan Escort Çankaya Escort kuşadası escort bayan ensest hikayeler etlik escort hurilerim.com eryaman escort demetevler escort antalya rus escort porno porno Escort bayan Escort bayan bahisu.com girisbahis.com Escort görükle escort Antalya escort escort beylikdüzü escort escort escort escort travestileri travestileri burdur escort bursa escort çanakkale escort çankırı escort çorum escort denizli escort diyarbakır escort düzce escort edirne escort elazığ escort bursa sınırsız escort bursa escort porno izle xnxx Porno 64 alt yazılı porno bursa escort bursa escort bursa escort bursa escort görükle escort Bahis siteleri bursa escort görükle escort antalya escort Anadolu Yakası Escort Kartal escort Kurtköy escort Maltepe escort Pendik escort Kartal escort şişli escort istanbul travesti istanbul travesti istanbul travesti ankara travesti Moda Melanj